🎭9. BöLüm🎭

79 5 4
                                    

Hoşgeldiniz.🎭
Bir saniyenizi ayırıp, bölümü voteler misiniz?

HAFTA SONU

Öğlenin bir vaktiydi. Okul otobüsünün camından kim bilir kaç saattir bakınıyordum bilmiyordum. Artık oturmaktan her tarafım tutulmuştu. Yanımda bulunan kişi Alara'ydı. Hemen arkamızda ise Arman ve Efsa arka arkaya oturuyorlardı. Fazladan iki koltuk işgal ediyorlardı. Yanımızda da şu üçlü sigaracılar bulunuyordu.

Tanrı'm... şu kızların gözüme gözüme bakmaları gerçekten sinirimi bozuyordu. Sinir bozukluğu ile o tarafa bakmamaya gayret ettim. Alara'ya döndüğümde yanımda tatlı tatlı uyuyordu.

Onu yavaşça uyandırmak için yeltelendim. "Alara?" dedim, saçlarına dokunarak. "Alara hadi kalk." dedim. "Uzun bir süredir bu şekildesin, artık uyan." dedim, son bir çabayla. Ancak Alara uyanmadı. Birkaç kıpırdanmadan sonra Edebiyat hocamız anons yapmak için mikrofonu eline aldı.

"Çocuklar lütfen biraz gürültüyü kesebilir miyiz?" dedi, ilk. Arka taraflardan gelen sesler gitgide azaldı. Ayakta olanlar kendi yerlerine geri döndüler. Sessizlik oluşunca Edebiyat hocamız sözlerine devam etti.

"Teşekkür ederim çocuklar. Birazdan on beş dakikalık bir mola vereceğiz. Bu on beş dakika içerisinde ihtiyaçlarınızı giderebilir, acıktıysanız yemek yiyebilirsiniz. Otobüsün kapıları açık kalacak. Ben ve diğer öğretmen arkadaşlarım ise otobüsü park edeceğimiz restoranın orada olacağız." dedi, Edebiyat hocamızın sözleri bittikten sonra kısa bir alkış ile bu gezide bizimle beraber olduğu için bizde ona teşekkür ettik.

Biz bu hafta geziye ilk gidenlerdik. On bir ve on ikiler olmak üzere. Gelecek hafta sonu ise; dokuz ve onların haftası olacaktı. Açıkçası ilk bizimkinin olmasını daha prestijli bulmuştum. Çünkü gelecek hafta sınavların başlayacağını biliyordum. Sınavlarda genellikle iki hafta sürerdi. Ve onların gezileri sınav haftasına denk gelecekti.

Mola yerine vardığımızda Alara'da uyanmıştı. Uyku mahmuru bir şekilde bana doğru döndü. "Adelya? Ne oldu, otobüs neden durdu?" diye, sordu ayılmaya çalışarak. Elleri ile yüzünü sildi. Ardından yerinde bulunduğu koltukta düzgünce pozisyon aldı. "Şimdi mola verdik. Seni uyandırmaya çalıştım ancak kalkmadın." dedim, kısa bir açıklamayla.

Alara, "Sen ciddi misin? Ne kadar zamandır böyle uyuyordum?" dedi, etrafına bakarak. "Sanırım yaklaşık bir saat filan olmuştur." dedim.

Alara daha sonrasında çok fazla oturduğu için bedeninin ağrıdığından yakındı. Biraz ayağa kalkıp kısa kısa esneme hareketlerini yaptı.

"Biraz çıkıp dışarıda dolanalım mı?" dedi, Alara. "Sanırım ayılmam için temiz havaya ihtiyacım var."
diye de ekledi. Onu onaylayarak kafamı salladım. Birlikte el ele tutuşarak otobüsten indik.

Mola yerinde birkaç tane restoran bulunuyordu. Bizim otobüsün önündeki restoran hemen hemen tamamen öğrencilerle doluydu. Aç olanlar yemek sipariş edip, çoktan seçtikleri masalarına oturmuş bekliyorlardı. İhtiyaç molası olanlar ise lavaboda bulunuyordu.

Alara bana doğru döndü. "Aç mısın?" diye, sordu. Sabah otobüste bize bir pakette peynirli ve zeytinli bir poğaça verilmişti. Yanında da su içmiştik. Ancak yine de bir sabah kahvaltısına hayır diyemezdim.

Alara'ya bunu reddetmediğimi ve aç olduğumu söyledim. Birlikte oturacak bir masa seçtik kendimize. Rahat pembe ve kahverengi koltukların yer aldığı bir masaydı bu. Alara oturur oturmaz cep telefonunu çıkardı ve onunla ilgilenmeye başladı. Bende bu restoranın içerisine bakmaya başladım. Biz öğrenciler dışında çok bir müşteri yoktu.

SANSÜR PERDESİ {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin