Hoşgeldiniz.🎭
Bir saniyenizi ayırıp, bölümü voteler misiniz?Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başlayıp, kendime geldiğim zaman ilk gördüğüm şey; başımın üzerinde dönen tavan vantilatörü olmuştu. Başımı kaldırıp nerede olduğuma bakmak için yeltelendim. Ancak başımın ağrısı yüzünden ortama çok fazla bakamamıştım.
Gördüğüm kadarıyla şu anda hastanedeydim. Kafamı sağ koluma çevirdiğimde damarıma geçirilen o iğneyi gördüm. Sonrasında gözlerim yukarıya doğru küçük plastik hortumu takip etti. Koluma serum takmışlardı.
Neler olduğunu bir müddet düşünüp hatırlamaya çalıştım. Sanırım kaza yapmıştım. Sonrasında en son Arman'ın evine gideceğimi hatırladım. Kaçırmıştım. Kim bilir o davetin süresi geçeli ne kadar olmuştu.
Ellerimle yüzümü kapattığım sırada bir kapı açılma sesi kulaklarıma ilişti. Ellerimi yüzümden çekip, içeriye giren kişiye dikkat kesildim. Gözlerim annemi görmem ile bir anda dolmuştu.
''Anne!'' diyerek yanıma gelen anneme sıkıca sarıldım. ''Uyanmışsın.'' dedi, annem. Bana gülümseyerek. Kısa bir sarılmadan sonra annem serumumu kontrol etti ve ellerimi avuçlarının içerisine aldı.
''Cam batan elin daha iyi mi?'' diye sordu annem. Kafamı sallayarak yetindim. ''Herhangi bir ağrın var mı? Doktora gidip söyleyebilirim.'' dedi.
''Sadece başım biraz ağrıyor. Ancak büyütülecek bir şey değil. Şu an sadece yanımda kalmanı istiyorum. Babam ve abim neredeler?'' diye sordum. Annem kafasını eğdi ve kendisine köşeden bir sandalye çekip yanıma oturdu.
''Babanın şirkette halletmesi gereken birkaç işi vardı. Gelemedi. Abini ise birazdan arayacağım. Uyandığını öğrendiğinde eminim çok sevinecektir.'' dedi, kafamı ellerime çevirdim. Parmaklarımla oynamaya başladım.
Babamın benden daha önemli ne işi olabilirdi ki? Biricik kızı kaza yapıyor ve onun tek derdi şirketteki işleri mi? Hüsrana uğramış bir surat ifadesi ile boşlukta kaldığımı hissediyordum.
Annem ise çoktan çantasından telefonunu almış abimle konuşuyordu. Annem abim ile konuşurken gözlerim ayak ucumdaki çantama kaydı. Buradaydı. Çantam çalınmamıştı.
Zar zor uzanıp ellerimin arasına aldım ve içini açtım. Cüzdanım, anahtarlarım, parfümüm, rujum, telefonum hepsi yerli yerindeydi.
Telefonumu elime alıp bir bildirim gelmiş mi diye kotrol ettim. Ancak hiç beklemediğim bir şekilde bütün konuşmalarımın silinmiş olduğunu gördüm. Dahası; telefon aramalarımın, smslerimin, arka planda çalıştırdığım uygulamaların, safarimde açtığım bütün sekmelerin... hepsi silinmişti.
En son Pandoly uygulamasına girdiğimde sadece onun sohbeti vardı. Anon-00192200'ın sohbeti... benim yazdığım en son söz yerli yerindeydi. 'Her kimsen umurumda değil, gideceğim.' yazmıştım. Sonuca bakacak olursakta; gidememiştim.
Annem konuşmasını bitirip bana döndüğü sırada bende telefonumu çantama atmıştım.
''Abin buraya geliyor ve unutmadan tatlım; sana iki günden beri gelen bazı buketler var.'' diyerek odanın bir köşesine doğru gitti annem. Eğilip yerden farklı çiçeklerle dolu iki adet buket çıkardı. Yanıma gelip buketleri bana uzattı. Ben buketleri elime aldıktan sonra kendisinin abimi karşılamak adına aşağı ineceğini söyledi ve beni hastane odasında yalnız bıraktı.
Buketlere dikkatlice baktım. İki gün geçmesine rağmen sanki dallarından yeni koparılmış gibi tap tazeydiler. Diğer bir yandan iki gündür uyuyor olduğuma inanamıyordum. Özellikle de şu sınavlar yaklaşırken benim burada yatıyor olmamdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANSÜR PERDESİ {+18}
Mystery / ThrillerKaranlık bir internet sitesi... Ve daha önce yüzünü hiç görmediğim bir adam... Gerçekten böyle birisini sevebilir miydiniz? Size yakın olup olmadığını bilmediğiniz, Hayatı hakkında hiçbir bilgi bilmediğiniz, Sadece internet sitesinden konuştuğunuz...