Çat kapı gelmişti üniversite sınavı. Dertlerimle boğuşuyordum. Biraz daha bekleyemez miydin? Bu dertleri kaldırabilir miydim, hiç düşündün mü? Çalışabildin mi diye sordun mu? Neden sorasın ki? Seni de başkaları hazırladı, düzenledi altın tepsiyle de önümüze sundu.
Sınavın son günleriydi. Çok çalışamamıştım ama başarabileceğimi biliyor gibiydim. Sınav günü geldiğinde, ablam bana başarılı olmak için bir dua vermişti. Sınava kadar okumamı istemişti. Ey güzel ablam. Allah çalışmayana emeğinin hakkını vermez ki. İstediğin kadar oku, ama en iyisini tabi ki Allah bilir.
Uykuyu çok seven biri de değildim. Ancak sınav esnasında, anlam veremediğim bir şekilde adete ruhum ağırlaşıyordu. Soruyu okuyor anlamıyordum. Bulanık görmeye başlamıştım. Ellerimi sıraya koymuştum. Kafamı da ellerimin üzerine. Gözlerim bir süre kapandı. Yaklaşık otuz dakika kadar. Görevli hocanın beni gelip uyandırmasıyla, sınava kaldığım yerden devam ettim.
Başlamadan önce şu duayı ettim ''Allahım ne kadar az çalışmış olsam da, yüzümü kara çıkarma. Her şeye gücü yeten, kudret ve şan sahibi olan sensin. Ne azdan az olsun, ne çoktan çok. Bilgime bilgi kat ki, hayırlısıyla bu sınavdan mutlu çıkayım.!!'' Diyordum içten içe. Gayet iyi yapıyordum. Bunu bir şeylere bağlamak istemezdim, ama okuduğum sorular, nedense bana mı öyle geliyor, yoksa uyuduğum için gözüm mü yanılıyor anlayamamıştım. Ama soruların cevapları nedense kalınlaşıyor, resmen beni işaretle diyordu. Bende öyle yaptım. İşaretledim. Mutsuz çıkmadım o sınavdan. Ve sonucunda da yüzüm güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR
Spiritualİnsan alıştığı şeyden vazgeçemiyor, hayatının bir parçası oluyor artık. Onun bana gelmediği her an, ben ona biraz daha yaklaşıyordum. İnsan korkularından besleniyormuş. Ben de artık onlardandım. Korkularım cesaretim olmuştu.... (Burada anlatıla...