Eve gittiğimde, güzel bir duş almış ardındansa Konya'yı ve kazandığım okulu araştırmaya başladım. Kazandığım bölüm, iki yıllık bir bölümdü. Bilgisayar programcılığı. Konya'nın Akören ilçesinde bulunan, zengin bir hayır sever tarafından Meslek Yüksek Okulu yaptırılmıştı. İnsan sayısı 1000 kişiyi geçmiyordu. Garipti.
İyice araştırdıktan sonra, bir üniversite genci gibi yaşamaya çalışıyordum. Ön hazırlık gibi bir şey yapıyordum Amacımsa acemilik çekmemekti.
İşte beklediğim gün gelmişti. Valizimi toplayıp Ankara'ya, amcamın yanına gittim. Amcam beni karşıladıktan sonra, gün ışığıyla hızlı trene binip Konya'ya gittik. Okul kaydımı yaptırmak için velimle gidiyordum :)
Bulunduğu ilçeye giderken, kerpiçten yapılmış evler, hayallerimi yavaş yavaş yıkıyordu. İnşallah gittiğim yer böyle değildir diyerek dua ediyordum. Amcam yüzüme bakıp gülmüştü. ''İyi ya işte, burada rahat rahat okursun.'' demişti. O an bitti demiştim.
Okula varmıştık. Hayal kırıklıklarıyla da olsa, bu üniversiteyi okuyacaktım. Pardon, Meslek Yüksek Okulunu :)
Kaydımı yaptırdıktan sonra, Amcam Ankara'ya, ben İzmir'e doğru yola çıkmıştık. Günlerim iyi geçiyor. Herhangi aksiyon, macera hatta bilim kurgu diyebileceğimiz hiçbir olay yaşamadım. Tabi bunları hiç düşünmedim. Üniversite kazanmanın mutluluğu, biraz da kırgınlığı hala üzerimdeydi. Bu nedenle unutmuştum.
İzmir'e vardıktan sonra ailemin yanına gittim. Günler güzel geçse de, varacağım bu zorlu anlar, benim günlerce, haftalarca, aylarca hatta ve hatta yıllarca arayacağım zamanlar olacakmış. Nereden bilebilirdim ki?
Bu arada çok lafı uzatmayı sevmem. Okuyucuyu başka yere götürüp gezdirip havadan bahsedip yine onu, hayal kurduğu yere getirmem. Hayali nerede başladıysa, oradan devam ettiririm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR
Spiritualİnsan alıştığı şeyden vazgeçemiyor, hayatının bir parçası oluyor artık. Onun bana gelmediği her an, ben ona biraz daha yaklaşıyordum. İnsan korkularından besleniyormuş. Ben de artık onlardandım. Korkularım cesaretim olmuştu.... (Burada anlatıla...