Bu mühür, Pir Sultan Şeyh Abdulkadir Geylani Hazretlerinin mührüydü. Kerameti ise cinlerin yaklaşmasını engellemekti. Gerçekten de o mührü yanımda taşıdıktan sonra, her şey yoluna girmişti. Gördüğüm rüyalar artık daha güzeldi. Kabuslar görerek uyanmıyordum artık. Psikolojik diyebilirsiniz. Belkide öyleydi. Ama ben, hayatı düşünerek yaşamıyordum.
Daha sonra, bu mührü kaybettim. Sanırım yeniden başlıyorduk maceralara. Bir yandan aşk acısı çekiyor, bir yandan üniversiteyi kazanmaya çalışıyor, bir yandan hayaller kuruyor, bir yandan da anlam veremediğiniz paranoyak olayların ortasına düşüyordum.
Şunu anlamıştım; bu hayatta her şeyi bir anda kazanmak gerçekten de çok zormuş. Korkularımızla yüzleşmek ise en zoru. Bir korkarak gibi yaşamaktansa, ölmeyi tercih ettiğim gün zirveye çıktığım gün olmuştu benim için.
Yaş ilerledikçe, sıkıntılarımız ve dertlerimiz de artıyormuş. Hani yere düştüğümüzde dizlerimiz kanar, sonra kanayan yer için çok ağlardık ya. Şimdi ise sevdaya düştüğümüz için ağlıyoruz. Hangisi zor geliyor derseniz eğer, cevabı çok basit; Aşk... Aslında aşk, sizi her boyutta zayıflatıyor, güçsüz duruma düşürüyor ve boşluğa itiyor...
Size aşkı ancak bu şekilde tanımlayabilirim. Çünkü benim yaşadığım, çocukluktan ibaret olan, duygularını bile kontrol edemeyen bir gencin hayat hikayesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR
Spiritualİnsan alıştığı şeyden vazgeçemiyor, hayatının bir parçası oluyor artık. Onun bana gelmediği her an, ben ona biraz daha yaklaşıyordum. İnsan korkularından besleniyormuş. Ben de artık onlardandım. Korkularım cesaretim olmuştu.... (Burada anlatıla...