Keyifli okumalar 🧚
Media:Selin
O günün ardından tam 1 hafta geçmişti.Teyzemler gelmişti.Ama Mert'e bir şey olmuştu sanki.Onu sinirlendiren bir telefon görüşmesi yapıp evden çıktı.Gelince eski Mert yoktu sanki.Yerine kalpsiz ukala bir adam gelmişti.Bu durum hayli moralimi bozsa da ona bir şey sormamakta kararlıydım.Çok soğuktu bana karşı.
Piknikteki Mert yoktu,kıskanan Mert yoktu, sabahları uyandıran Mert yoktu,benimle uğraşmaktan zevk alan Mert hiç yoktu.Her gün bir kaç saatliğine bir yere gidip geliyordu,alışkanlık edinmişti sanki kaçmayı.Nereye gittiğini sorduğumda ise sanane diyip geçiştiriyordu.
Bence de.. Banane..
Uyandıktan sonra banyoya gidip suratıma bakıp iç çektim.Sivilcelerim yine kudurmuştu anlaşılan.İşiniz gücünüz yok mu abicim suratımdan def olun ya.
Saçma sapan bu düşüncelere son verip günlük rutinlerimi hallettim ve banyodan çıktım.Üzerimdeki geceliklerden kurtulup tayt ve tişört giymiştim.Saçlarımı da tepeden sıkı bir at kuyruğu yapıp sonunda kendime geldim.
Merdivene giden adımlarımın yönünü değiştirip Mert'in odasının önüne geldim.Ne olur ne olmaz kapıyı tıklatıp ses gelmeyince tam manasıyla lap diye odaya daldım.
Nerede be bu çocuk ?
Banyodan gelen su sesiyle duşa girdiğini yeni fark ediyordum.
Alt kata inip masada duran vişne reçeli kavanozunu alıp kolumun altına sıkıştırdım.Bunun doğru bir karar olmadığını anlayıp tekrar elime aldım.Çekmeceden kaşık alınca salona geçip koltuğa bağdaş kurarak oturdum.
Ahh..Vişne reçeli..Hayatım..
"Seni yemek keyifli olacak bebeğim." diyip kavanozla konuşmama son verdim.
Kapağını açıp boş mideme kaşık kaşık vişne reçelini yolladım.Merdivenden gelen ayak sesleriyle kafamı kaldırınca Mert'in geldiğini fark ettim.Elindeki havluyla saçlarını kurulamaya çalışıyordu.Siyah bir eşofman ve beyaz tişört giymişti.
Yakışıklıydı işte..Her zaman ki hâli."Günaydın. " dedi yanıma otururken.
"Günaydın." suratına bakmadan reçelini kaşıklamaya devam ediyordum.Ama bakışlarının üzerimde olması kaçınılmaz bir gerçekti tabii ki.Yine sert yine o delici bakışlar.."Git ekmekle falan ye sabah sabah miden bulanmıyormu o şeyi yerken ?" yüzünü buruşturmuştu cümlesini tamamlarken.
Bir kaç saniye cevap vermeden vişneleri ağzıma iyice gömüp konuşmaya başladım.
"O şey diye bahsedemezsin.Kutsal Reçel Hazretleri Vişne Hanım diyeceksin."
"Sen." diyip durdu. "Şu hayatta sahip olduğum en gerizekalı insansın."
Elime yüzüme bulaşan reçelleri temizlemek için banyoya gitmem şarttı attık.
"Bana sahip değilsin." diyerek ayağa kalktım ve odama çıktım.
🍀
"Of Selin ! Kalk,eve git,hazırlan ve gel ! Çok bunaldık biz hadi alışverişe çıkalım."
İrem ve Ayça'nın kedi gibi bakan suratları görünce kıyamasam da bu baş ağrısıyla bir yere gidemezdim.
"Beyler ne olacak ? " dedim bahane üretmeye çalışarak.
"Ayaz ve Yağız Pes oynuyor.Asla gelmezler bizimle.Anca maç bileti verirsek öyle kalkarlar ben söyliyeyim."
İrem'in cümlesinden sonra hepimiz kıkırdamıştık.Ellerimi saçlarıma geçirip gülmemi durdurdum.
"Kanka Mert nerde lan ?"
"Valla ben evden çıkarken ayı gibi yatıyordu."
" Size söz başka bir gün isteğinizi yaparız.Ama inanın bugün başım ağrıyor.Siz gezin ben sonra size eşlik ederim." diyip ikisinin de yanağına öpücük kondurdum.
En sonunda onların ısrarlarına dayanamayıp gitmeye karar vermiştim.Belki baş ağrım hafiflerdi.
Tam 23. adımda bizim evin kapısındaydım.Arka cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.Salon boştu.Odama gidip üzerime yazlık salaş bir elbise giydikten sonra saçlarımı salıp hafif makyaj yaptım.Güneş gözlüğümü de alıp uygun ayakkabıyı da ayağıma geçirince hazırdım.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle tuş kilidini açıp annemden gelmiş olan mesaja baktım.
"Sana bir sürprizim var bebeğim."
Mesajı okumamla gözlerim büyüdü.
"Kız anne ! Aklında neler var yine,çatlatma da söyle." yazıp tuş kilidini kapattım.
Mert'in uyuyor olduğunu düşünerek kapıyı tıklatmadan odaya girmiştim.
Aklımda not yazıp çıkmak vardı.
Bu ânı görmek değil.
Kapının açılma sesine Mert ve üzerindeki kızın suratı bana dönmüştü.
Kalbimin sızısını duydunuz mu ?
"B-ben..yani..Bir anda daldım.Siz devam edebilirsiniz." cümlemi bile doğru düzgün kuramadan kapıyı çarpıp çıktım.
Aklım,ruhum,kalbim hepsi o yatakta o kızla yatanın Mert olmadığına inanmaya çalışıyordu.Kendimi kandırmak istesem de olmadı.Mert o odada,o kızla aynı yatağın içinde fiziksel ve ruhsal.her şeyini paylaşmıştı..
O kızı benliğinden,beni kendimden etmişti.Mert bunu cidden yapmıştı.
Kapımı sessizce kapatıp yavaş adımlarla yatağıma geçtim.Sıcağa aldırmadan pikeyi kafama kadar çekip gözyaşlarımı serbest bıraktım.Odamın kapısının açılma sesi geldiğinde avcumun içinde sıktığım pikeyi ısırdım.Sırf ağlama sesim duyulmasın diye.
"Selin."
"Selin."
"Selin bana cevap verir misin ?"
Bı anlık sinirle yataktan fırlayıp pikeyi yere fırlattım.Gözyaşlarımdan yüzüme yapışan saçları çekiştirerek söze girdim.
"Yattığın kızın yanına dönebilirsin Mert.Def ol odamdan !"
Hâlâ durup suratıma afallayan gözlerle bakınca yutkunup devam ettim.
"Def ol dedim sana.Burası seni sildi." dedim.Baş parmağımı kalbime bastırarak.
Tekrar yatağın içine girdiğimde bu sefer içimde acıya oranla kin daha baskındı.
Zaten bir ilişki biteli uzun zaman olmuştu.Ama hâla kıskanan seven bir erkeğin böyle yapması çok gurur kırıcıydı.Bu muydu onun sevgisi ?
Başka bir kızla aynı yatağı paylaşmak mıydı ?
Kalbinde başka birinin olduğunu söyleyerek onun bedenine hakim olmak mıydı ?
Kendime hakim olamıyordum işte.Akıl bitirse bile onunla birlikteyken onunla bu evdeyken olmazdı.Onu unutmam kaçınılmazdı bu şekilde.
İçimdeki acıyla birlikte bu şehirden gitmeliydim.Zaten bir yıl hazırlık okuyacağım için Bursa'da da çalışabilirdim.Burada daha fazla durmanın bir mantığı yoktu.
Gözlerim sızıdan kıpkırmızı olmuş,şakaklarım da baskıdan ağrıyordu artık.Yan tarafımda duran masadan telefonumu alıp yarın en erken saate Bursa'ya olan uçak biletlerine baktım.
Saat 10.30'a biletimi alıp rahat bir nefes vermiştim.Kendi ruhuma onun yokluğunu nasıl alıştıracaktım peki ?
Son
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHEM (DÜZENLENDİ)
Teen Fictionİlk aşkınız teyzenizin oğlu olsaydı ? Önünde babanızdan dayaklar yediğiniz bir oğlan,Mert.En inatçısından bir kız,Selin. Mert Selin'in yaralarını sarabilecek mi ? "İyileştiremeyeceğin yaraya dokunma Mert." Hikayeye başlama tarihi: 21.11.2019