*16

98 15 59
                                    

Keyifli okumalar 🌚

"Ayça yeter.Ağlamayı bırak artık.Öyle bir şey olsa biz bilirdik,hem arkadaşıdır."
İrem'in cümlesiyle bakışlarımı ağlayan Ayça'ya çevirmiştim.Yanına gidip sarıldım.Yanımda biri ağlayınca çok huzursuz hissediyordum,elimde değildi.

Ayaz'la Ayça birbirlerinden hoşlanıyorlardı bu belliydi ama ikisi de adım atmamıştı.Sabah erkenden Ayaz bir şey söylemeden evden çıkınca,Ayça'nın da içi rahat etmemiş ve o da arkasından gitmiş.Ayaz kafede tanımadığımız bir kızla buluştuğunu görünce Ayça gözyaşlarına hakim olamayıp ağlamaya  başlamış.Durumuna ne kadar üzülsem de ağzımdan teselli edecek kelime çıkmıyordu.Ayaz Ayça'ya karşı hep biraz daha mesafeliydi.

"Saat 12'ye geliyor Ayça,eve geçelim mi sende uyursun,olur mu kuzum ?"

Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.Arada bir uykuya dalıyor sonra kalkıp yine ağlıyordu.Gece saat 12 olmasına rağmen gözümüzde uyku yoktu.Ayça İrem'e cevap vermeden yine yatağıma kafasını koydu.Uykusunda hep annesini sayıklıyordu,istisnasız hep.

Fazla sesli konuşmamaya dikkat ederek İrem'e "Mert arıyor." dedim ve telefonu açmak için odadan çıktım.O sırada İrem Ayça'nın saçlarını okşuyordu.

Mert' Ayça'yı sormuştu bende durumundan bahsedip bu gece orda kalmasını söyledim.Ayaz'ı yanlız bırakamazdı sonuçta.

Ayça uykuya dalınca rahatlamıştık.Annesinin vefatından sonra tek sığınağı İrem,Yağız ve Ayaz olmuştu.Yaklaşık 3 yıldır ayrılmaz dörtlülermiş.Güzel dostlukları vardı,çok güzel.

Ayça'yı yanlız bırakmak istemediğimiz için yanına uzanmıştık.

Zorlu bir gündü.Ayça için,çok zor bir gündü.Tam uykuya dalacakken telefonuma gelen bildirim sesiyle gözlerimi kırpıştırmıştım.

Mert kişisinden bir yeni mesaj..

Mert:Napıyosun sevgilim ?

sevgilim' alışmam gerekiyordu bu güzelliklere.Gözlerimden kalpler çıkıyordu resmen.

Siz:Uzanıyorum sen napıyosun ?

Hemen mavi tik olması yine gülümsetmişti.

Mert:Özledim seni.Bahçeye in. 2 dakikan var.

Mesajına cevap vermeyip üzerime kapının arkasında olan siyah hırkayı geçirip kapıyı yavaşça açtım ve yavaş adımlarla alt kata indim.Evin kapısının önüne kapanmaması için sandalye koyup bahçeye geçtim.O sırada da Mert evden çıkmıştı.Koşarak yanına gidip sarıldım.

Onunla çocuklaşmak güzeldi.
Saçlarımı öptü."Naber Selin Hanım?"
dedi usulca.
"İyiyiz Mert Bey siz nasılsınız ?" diyip onu taklit ettim.Burnumu sıkıp elimi tuttu.

"Ayça iyi mi ?" sorusuyla ikimizin de yüzü düşmüştü.

"Uyanıkken hep ağlıyor,uyuğunda 10 dakikada bir kalkıyor ve hep annesini sayıklıyor."

Üzüldüğünü belli edercesine kafasını salladı. "Ayaz nasıl ?" dedim.

"Bilmiyorum kafası çok karışık.Hep yanındayım ama o üzülünce mutlu olasım gelmiyor."

"Sen." dedim başımı ona kaldırarak."Çok iyi bir arkadaşsın,çok da iyi bir sevgili."

Gülümseyip saç diplerimden öptü. "İçeri gir üşüyeceksin,sabah kahvaltıya Ayaz'lara gelin.Biraz konuşsunlar."

MERHEM (DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin