*9

115 20 47
                                    

Keyifli okumalar 🐧

Dün olanlar..Mertle konuşmalarımız,eve girerken kurduğu cümle, benden sakladıkları.Zihnimi istila etmeye yetiyordu.Sanki bütün duygularım kelepçelenmiş ona olan sevgim özgürlüğe mahkûm bırakılmış gibiydi.Güzel ama can yakıcı,fazlasıyla.

Sabah erkenden ben çıkıyorum diyip koşuya gitmişti.Şimdi bende evde oturmuş tv karşısında pineklemekle meşguldüm.Telefonuma gelen bildirim sesiyle irkildim.

Ali kişisinden bir yeni mesaj..

Ali en yakın erkek arkadaşımdı ve uzun zamandır görüşemiyorduk.

Ali:'Selin hanım özletiyorsunuz !'

Siz:'Oha Ali ! Kanka yemin ederim bende çok özledim.Nasılsın ?'

Ali:'Sürünüp gidiyoruz işte bildiğin gibi.Şey soracaktım Melda teyzeyle konuştum İstanbul'a Mert'lere gideceğini söylemişti ama sizin evin lambaları yanıyor eüşdğeçsşdş'

Siz:'Kanka ben Bursa'ya döndüm bir süreliğine annem İstanbul'da şu an :d'

Ali:'Bende diyorum Mert neden..Neyse buluşunca anlatırım.Yarım saat sonra incir kafede ol.'

3 yıl önce Kampta olanlardan sonra Mert ve Ali ezeli düşmanlardı.

Emri üzerine kafamı biraz daha rahatlatırım diye düşünüp dolabıma yöneliyordum ki zil çaldı.Tembel adımlarla kapıyı açmaya gidiyordum.Bir kaç kez daha ısrarla çalınınca zilin yüksek sesine küfredip bağırmıştım.

"Yeter Mert,geldim !" Kapıyı açmakla şok geçirmem bir olmuştu.Mert'in yattığı kızın kapımda ne işi var ?

Bu kızı daha şimdi tanımıştım.
Ben Mert'lere ilk geldiğim zamanlarda kahvaltıya bu kız gelmişti.

Aslı mıydı ?
Ne haltsa artık.

"Selam tatlım nasılsın ?" beni baştan aşağı süzerken konuşmuştu.

"Benim nasıl olduğum seni hiç ilgilendirmez.Geldiğin yollardan defolup gidebilirsin ?" diyip el salladım.

Duruşunu dikleştirerek konuştu.

"Gözlerindeki far çok güzelmiş kırmızı kırmızı.Markası ne ? Ay pardon ne farı biz Mert'le birlikte olunca ağlamaktan kızarmışlardır,özür dilerim yaranı deşmek istemezdim."

Yumruk yaptığım elimi suratına geçirmemek için zor tutuyordum kendimi.

"Kuyruğuna bi basarım senin havlamayı o zaman görürsün.Yol al yoksa ayağımın altına alırım seni !"

"Sana bunları vermek için gelmiştim onca yolu.Böyle konuşup ayıp ediyosun ama." cümlesini tamamlayıp çantasından bir zarf çıkardı.

"Sen bunlara bakar bakar 5 litre daha gözyaşı dökersin tatlım." öpücük atıp asansöre binmişti.

Zarfta ne olduğunu bilmesem de pek de merak etmiyordum. (!)

Kapıyı sert bir biçimde ayağımın tersiyle kapatıp odama geçtim.Yatağa bağdaş kurarak oturdum ve zarfın dışını inceledim ama bir şey yazmıyordu.Elim zarfı açmaya gittiğinde kalp atışlarım istem dışı hızlanmış ve ellerim titremeye başlamıştı.

Zarfı açtığımda içinden yaklaşık 15 tane fotoğraf çıktı.

Mert ve Aslı'nın yatarken çekildiği bir kaç fotoğrafa tiksinircesine baktım.

MERHEM (DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin