*8

120 18 66
                                    

Keyifli okumalar ❤️

Mert Sargın'dan

Şimdi arasam ne derim bilmiyorum.Ne der,ne kadar susarız.Şimdi arasam Selin'i , arayabilsem , bildiğim tüm dillerle dön desem.Gitsem şimdi ona,öyle aniden,plansızca..

Kafamdan geçen düşünceleri bir kenara bırakmayı denesem de olmuyordu.

O Bursa'ya döneli bir hafta olmuştu.Ev bomboş geliyordu,bomboş.

Ufak bir çantaya bir kaç tişört ve kot koyduktan sonra hazırdım.Annemlere bir şey söyleme gereği duymadan çıktım evden.Onların evini de Ali'den öğrenecektir artık.Başka şansım yoktu.

Hadi bakalım Selin Hanım alalım şu gönlünü.

Zor diye geçirdim içinden o biraz zor koçum.

Selin Günsur'dan

Aslında canım kahvaltı yapmak istemese de annemlerin yanına döndüğüm zaman beni bu halde görsün istemiyordum.Aşağı inip bir şeyler atıştırdıktan sonra çok fazla uykumun olduğunu fark ettim, gözlerime ağırlık öyle bir çöküyordu ki karıncalandığını anlamak zor değildi.Üçlü koltuğa sinip televizyonu açtım.Dakikalar sonra zaten uyumuştum.

❤️

Kapıdan gelen sesle gözlerimi açtım

"Kim var orada ?"

Ses seda yoktu.Televizyondan geldiğini düşünerek gözlerimi ovuşturdum.Hava kararıyordu ama ev sıcaktan buharlaşıp uçacaktı.

Rabbim tabii ki işine karışılmaz ama bu Bursa neden bu kadar sıcak ?

Adım sesleri buraya kadar gelince korkum kat be kat artmıştı.Kim gelir kim girerdi ki bizim eve ?

Sessizce ayak uçlarımda ayağa kalktım.Karşımda Mert'i görmemle midemin kasılması bir oldu.

"S-senin burada..Yani,ne işin var ?"

"Yalnız bırakmak istemedim sadece." diyip elindeki çantayı koltuğa koymuştu.

"Ne demek yalnız bırakmak istemedim Mert ?"

"Yalnız bırakmak istemedim demek Selin." kıkırdayıp koltuğa uzandı.

"Ukalalığın sırası değil aptal şey.Def ol git şuradan."

"Seni alana kadar şu koltuktan bir milim oynamam." kesin ve net söylemesi inat ettiğini anlamama yetiyordu zaten.

"Ya sen gidersin,ya da ben başka bir yerde kalırım.Seninle aynı gezegende bile kalmaya tahammül edemiyorken bu durumda aynı çatı altında durmamı bekleme."

"Gidemezsin." diyip elindeki anahtarları salladı,pis bir sırıtışla.

Gerizekalı diyip mutfağa geçtim.

Günün geri kalanında pek bir şey konuşmamıştık.Zaten konuşulacak bir şey de yoktu.Sadece hangi odada yatacağını söylemiştim bir de şarj aleti istemişti.

Gece saat 3'e geliyordu ve zerre uykumum olmaması canımı sıkıyordu.Artık uyuyup Mert'i de evden yollamanın bir çaresini bulmam şarttı.

❤️

Mutfaktan gelen kızarmış ekmek kokusuyla gözlerimi deli gibi şaşkınlıkla açtım.

Yataktan ayaklarımı sarkıtıp bir süre öylece bekledim ve mutfağın kapısından Mert'i izlemeye koyuldum.

Şarkı söylüyordu.

"İçinde aşk var, yüzünde kin.."

Beni fark etmesi için öksürüp arkasını dönünce sustum.

"Günaydın bende seni çağıracaktım."
bir şey söylemeye tenezzül etmeden kafamı salladım sadece.Bu onun için yeterliydi.

Önüne koyduklarını büyük bir iştahla yerken konuşmaya başladı.

"Ne zamana kadar kaçıcaksın,söylesene ?"

"Uzak durduğun birinden kaçamazsın Mert." dedim gülümseyerek. "Senden çok uzağım ve kaçmıyorum."

"Evet yaptığım çok büyük bir..haksızlık ama Selin yani ben çok özür dilerim,seni tekrar kaybetmek,olmaz bu olamaz seni tekrar kaybedemem."

"Tanıyorum." dedim kendi kendimi azarlayarak. "Ben bu acıyı tanıyorum,bu kaybı tattım.Bir kez daha olursa yıkılmam.Seni kaybetmek benim için bir şey ifade etmiyorsa,senin de etmesin."

"Neden o zaman ?" dedi sesini yükselterek.

"Neden o zaman hiç bir şey kaybetmemişsin gibi her parçan bir yere savruldu ?"

Yerimden kalkarak boğazımdan kaçacak olan hıçkırığı yuttum.

"Hatırlıyor musun karşıma geçip seni seviyorum demiştin.Yıllarca ben seni sevdim Mert,senin hasretinle yandım.Tek sen vardın.Sonra buraya geldim her şey rayına oturmuştu güzel gidiyordu seni başka bi kadınla gördüm.Ben senin sevginle alev almış yanarken sen başka bedenlerden zevk almayı tercih ettin.Bunu sen yaptın,bizi sen bitirdin.Ve sen o gün benim hayatımdan çıktın.Hiç sevmemiş gibi benden vazgeçtin sen."

Baş parmağımı sanki kalbini deşecekmiş gibi sert bir şekilde bastırdım.Elimin tersiyle alan gözyaşlarını silip masaya tutundum.

Sustu.
Sustum.

"Yapma böyle.Korktum anlamıyor musun ? Bilmediğin şeyler var,yine gidersin diye korktuğum,kendimle savaş verdiğim çok şey var Selin."

Titreyen çenesini eliyle sert bir şekilde kaşıyıp bardakların olduğu dolaptan büyük bir bardak aldı.Sebilden su doldurup uzatınca hayır diyemedim.Sandalyelerden birine oturup içmeye başladım.Su az da olsa rahatlamıştı.O da mutfaktan çıkmıştı.

Masayı toplamaya halim olmadığı için odama çıktım.Mert de salondaki üçlü koltuğa sinmiş uzanıyordu.

Üzerimdeki gecelikleri çıkartıp kot şort ve salaş bir t-shirt giyip saçlarımı saldım ve merdivenleri indim.Hala aynı pozisyonda yatıyordu.Bir şey söyleme gereği duymadan evden çıktım.

Hava bir hayli sıcaktı bahçede duran bisikletimi alıp dışarı çıktım.Güzel hissettiriyordu az da olsa.En azından rahatlamıştım.

Markete girip bir kaç şey alıcaktım.Evde eksikler bir hayli çoktu.

Marketten aldıklarımı bisikletin ön sepetine yerleştirip bisiklete bindim.Yaklaşık 15 dakikanın ardından evin önüne gelmiştim ve bacaklarım çok yorulmuştu.Arka cebimden anahtarı çıkarıp kilide taktım ve döndürdüm.Mert salonda arkası dönük bir şekilde telefonla konuşuyordu ve dedikleri dikkatimi çekti.

"Selinle bu konuyu ne zaman konuşurum bilmiyorum.Hazır değilim söylemeye."

son

MERHEM (DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin