3.BÖLÜM ENERJİ

142 55 298
                                    

* BU HİKAYEDE Kİ TÜM MULTİMEDYA GÖRSELLERİ İNDİGOYU TEMSİL EDER. İNDİGO ADINI HİNDİSTAN'DA Kİ BİR AĞAÇTAN ALMIŞTIR VE EN ÖNEMLİSİ İNDİGO MAVİNİN BİR TONUDUR.

Süper kahraman olma hayalimden bahsetmiş miydim?

Evet, sanırım bunu konuşmuştuk. Bu sevdamdan dolayı sürekli Marvel filmleri ve fantastik ögeler içeren animeler izlerdim. Özellikle bu animeler beni en canımın sıkkın olduğu anlardan çekip alırdı. Pelin'le her Cuma yaptığımız "anime parti"lerini asla unutamam. Genellikle benim evimde olurduk. Mısır patlatır, canımızın isteğine göre ya kola ya da portakallı gazoz alırdık ama mutlaka menümüzde jelibonla leblebi olurdu ve sabaha kadar bir anime sezonunu arka arkaya izleyerek bitirirdik. Sonra hayatıma Alp girdi. İçimde ki çocuk daha da derinlerde saklandı. Pelin işe girdi. Hayatta ki yönüm değişti ama şimdi zayıf bacaklarını saran siyah pantolon ve siyah kravatı ve ortasında büyük bir göz işareti olan kemeriyle sıra dışı bir şekilde içeriye giren adama bakıyordum da gerçek bir anime karakteriyle karşılaşmış olabilirdim. Onlar gibi zayıf ve simsiyah saçları vardı ki bu saçlar oldukça çoktu. Teninin beyaz ve saçının siyah olmasıyla Alp'e benziyordu ama bunların dışında hiçbir ortak yönleri yoktu.

Işık'ın burnu birçok kadının estetikle sahip olduğu bir burundu. Küçük, kemersiz, ve kalkık olan kayık bir burundu. Dudakları geniş ama inceydi. Ağzı bu kadar büyükken gülümseyince nasıl görünecekti gerçekten merak ediyordum. Gözleri ise küçük ama etkileyici bir şekilde açık ela rengindeydi. 1.80 boylarında olmalıydı ama hiçbir şey yüzü kadar güzel olamazdı. Bir kadın olsaydı eğer tüm erkeklerin onu afet bulacağı kesindi ama bu şekilde de kadınları radarına aldığı çok belliydi.

Ah, kendimi tokatlayabilirdim. Kendine gel Aydan ! Bir süper kahramanın böyle bir kritik noktada bu tepkiyi vermesi beklenemezdi ama Işık'ın sorusunu da havada bırakamazdım.

Mağrur bir şekilde gülümseyerek elimi kaldırdım çünkü onu en çok merak edenin ben olduğuma emindim. Işık dikkatli bir şekilde gözlerini kısarak bana bakarken çenesini hafifçe yukarı kaldırarak dudaklarını seksi bir şekilde aralayarak gözlerinde gururunun okşanmasıyla oluşan bir keyifle beni inceledi. En azından bana öyle geliyordu. Ardından sadece bir anime karakterinin gülümseyebileceği büyüklükte gülümsedi ve arkasından sanki demin gülümseyen o değilmiş gibi nerede olduğunu anlamış olacak ki ciddileşti. Kendine gelerek boğazını temizledi ve beni görmezden gelip önümden geçti. Gururum kırılmış mıydı? Her neyse, bu konuyu daha sonra da konuşabiliriz sanırım.

Işık tam da göz çukurları olmayan kadının önünde durdu. Dudaklarım takdir edercesine büküldü. Şimdi Işık'ın sırtı bana dönüktü ama duruşundan gözlerini o kadına diktiği belli oluyordu. El kol hareketlerinden rahat bir şekilde takım elbisesini düzelttiğini fark ettim. O sırada göz çukurları olmayan kadının yüzünün renginin attığı dikkatimden kaçmadı. Tekrar hipnotize olmamak için başımı çevirdim.

"Harsky Uynfso Nuasi"

Işık alaycı bir tonla kadına ismini söylerken kadın gergince konuştu. Işık'ın sesi kulağıma ince geliyordu.

"Sadece Harsky'ı tercih ederim." Derken kadının sesinin titrediğini fark ettim.

Işık'ın cevabı ise bir kez daha gönlümü fethetti.

"Öyle mi? Ben de Uynfso'yu tercih ediyorum." Ah, ne çok isterdim elimde insanları kızdırmak için böyle laf cambazlığı gibi bir özelliğe sahip olmayı. Anlaşılan Işık bu konuda oldukça iyiydi.

Harsky ah pardon Uynfso konuştu. "Neden geldin Işık?"

"Bana mı soruyorsun?" dedi iki kolunu yanlara açarak öfkeli bir tonda. "Beni siz çağırdınız."

İNDİGOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin