* BU HİKAYEDE Kİ TÜM MULTİMEDYA GÖRSELLERİ İNDİGOYU TEMSİL EDER. İNDİGO ADINI HİNDİSTAN'DA Kİ BİR AĞAÇTAN ALMIŞTIR VE EN ÖNEMLİSİ İNDİGO MAVİNİN BİR TONUDUR.
Işık pantolonunu giyerken ben de köşeden belli olmadığını umarak röntgenci gibi onu izliyordum. Fermuarını çekip başını eğerek kemerini takmaya başladı. Kendini yere atıp "ben erkeğim" diye bağırsaydı bile kemerini takarken ki hali ve tavrı kadar gözüme erkeksi gelemezdi. Dikkatimi dağıtmak için başımı çevirip konuşmaya başladım.
"Gerçekten o kemerin hikmeti nedir?"
Kemerini takarken önüne düşen bir tutam saçını bir üflemeyle havaya kaldırdı. Cevap verir diye ummuştum ama cevap vermedi. Huysuzluk yaparak arabaya yaslanıp kollarımı bağladım ve çocuk gibi dudaklarımı büzdüm. Gerçekten en son böyle bir kaprisi kime yapmıştım? Sanırım annem öldüğünde babama. "Dondum. Arabada giyinsen olmaz mıydı?"
"Araba?" diye sordu bir kaşını kaldırarak.
"Evet. Neden şaşırdın?"
Gömleğini iliklerken bana yandan bir bakış attı. "O benim özel uçağım."
Yapmacık bir kahkaha attım. "Aman, ne etkilendim."
Bana doğru yaklaştı. Meydan okurcasına çenemi kaldırdım. Bir yandan da dilim eğlenircesine alt dudağımı narince okşuyordu.
"Genelde etkilenirler." Dedi dikkatli ol dercesine.
"Bana sökmez. Hadi binelim şu arabaya artık." Dedim onu kızdırmayı umarak.
"Araba değil," dedi oyunu bozulmuş bir çocuk gibi mızmızlanarak.
"Hadi," dedim titreyerek. "Herkes senin gibi doğuştan ısı yalıtımına sahip değil."
Bana onaylamayan bakışlar atıp parmağını kapıdaki parmak okutma kısmına koydu. Kapıdan onay sesi çıkınca kapı kendi kendine açıldı.
"Buyurun," dedi oldukça ciddi bir tavırla.
"Buyuralım bakalım," dedim kendimi koltuğa atarak.
Yine aynı sıcacık deri koltuğa gömüldüm. Buranın enerjisi hoşuma gitmişti. Işık da ön kısımda ki sürücü koltuğuna geçip oturdu ve elini tavana atıp metal bir çubuğu çekerek dağılmış saçlarını düzeltmeye başladı. Bunu öyle bir ciddiyetle yapıyordu ki yüzüne bakınca bunun evrenin en önemli işi olduğuna dair şüpheye düşebilirdiniz. Saçları bir kız olarak benim saçlarımla kıyaslandığında daha gür, parlak ve canlı gözüküyorlardı. Işık kesinlikle bir kadın olmalıydı. Yüzü, saçları ve elleri bir kadınla kıyaslandığında daha da güzeldi. Bilmiyorum, belki de bu şekilde karşılaştırmak yanlıştır. Işık'ı cinsiyetsiz bir gözle değerlendirmek lazım. O zaman güzelliğini sınırsız bir boyutta değerlendirebilirsiniz. Bu konuda Diana'nın Işık hakkında çok sevdiğim bir teorisi var. "Her ruh androjendir ama Işık yüzde yüz ruhu ve bedeniyle yaşadığı için o tamamen andorjen," der. Diana da mı kim? Ona yakında tanıyacaksınız.
Işık bir anda koltukta hiparaktiv bir tavırla zıplayınca ben de zıpladım. Işık'ın bu hızlı hallerine alışmak gerçekten zor olacaktı.
Bana döndüğünde iki kaşını da kaldırıp indirerek sırıttı. "Hazırsak kemerleri bağlayalım."
Bir kaşımı kaldırarak onu taklit ettim. "Çok hızlı sürmek zorunda değilsin."
Başını yana eğerek kibarca gülümsedi. "Ah tatlım, bunun benimle pek bir alakası yok. Bu Suzanna'nın genel tavrı," dedi cümlenin sonuna doğru kendi kendine konuşurcasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNDİGO
FantasyHayatta en sevdiği insan, annesinin intihar etmesiyle en ağır sınavını verdiğini zanneden Aydan, bir şekilde yakın dostu Pelin sayesinde hayata tutunmaya gayret eder fakat bir gün hiç görmemesi gereken bir olaya şahit olmasıyla ölümün kıyısına doğru...