Yamanın söylediği şeyle ortama bir sessizlik çökmüştü. Ben de dahil herkes ona şaşkın bir şekilde bakıyorduk. İlk söze giren abim olmuştu.
" Şimdi sırası değil" diye uyardı abim sert bir şekilde.
" Hayır! Tam sırası." dedi yamanda aynı şekilde. Aradaki gerginlik elle tutulur şekilde artıyordu buna hemen son vermem gerekiyordu.
" Imm, yaman şöyle yapsak bugün gelmesen başka bir zaman gelsen. Hem bu tanışma olayı neden birden ortaya çıktı ki yani?" dedim ılımlı bir şekilde yaklaşmaya çalışarak. Yaman bana şaşkın bir şekilde baka kaldı.
" Ne demek aslı bu fikir nerden çıktı. Bu fikir hep benimleydi ömrümüzün sonuna kadar sevgili olarak kalmıycaz ben de bu süreyi kısaltıyorum " dedi ve derin bir nefes alarak sözlerine devam etti
" Hem bu son olanlardan sonra düşünmeye uzun bir vakit buldum ve hayatın o kadar da uzun olmadığını fark ettim biz hayatın bize verdiği o sıkıntılar, mutsuzluklara o kadar odaklanmışız ki gerçekten yaşamanın Nedemek olduğunu unutmuşuz. Bu yüzden artık hiçbir şeyi ertelemiyeceğim. Senden de artık bir dakika bile uzakta olmak istemiyorum " dedi yaman gözlerimin için bakarak.
Bu sözlerinden sonra ona hayır diyebilecek gücü kendimde bulamadığımı fark ettim. Yaman o kadar haklıydı ki ona karşılık olarak hiçbirşey söyleyemiyeceğimi anladım ve sadece susarak gözlerine baktım.
" Anlamıyor musun? Babam herşeyi öğrenmiş. Sence babam hapisten yeni çıkmış birini kızının yanında görmek ister mi?" dedi abim
" Baban kimi öldürdüğümü öğrenirse gelip anlımdan öper" dedi yaman bu sözleri irkilmeme sebep oldu
" Saçma sapan konuşma lan" diyip abim yamanın üstüne yürüdü. Ne yapacağımı bilmez halde ikisine bakarken bu sefer imdadıma Ömer yetişti ve abimle yamanın arasına girdi.
" Cidden mi? Burada mahkeme kapısının önünde mi kavga edeceksiniz?" dedi değişik el kol hareketleriyle başka bir zaman olsa Ömer'in bu haline uzun uzun gülerdim ama sırası değildi.
" Ne kadar şaşkın olsamda Ömer haklı" dedim ve bana ters ters bakan Ömere dönüp şu sözleri sarf ettim;
" Lütfen kişisel algılama Ömer " dedim.
" Yok canım ne kişisel algılaması, hiç kişisel algılamadım" diyen ömerin kinayeli sözlerine aldırış etmeden, önümde duran ve birazdan birbirlerini öldürecekmiş gibi bakan iki adama döndüm
" Şimdi ikinizde can kulağıyla beni dinliyorsunuz" dedim. İkiside gözlerini birbirinden çekip bana odaklandılar.
" Abi! Sen ve ben eve gidiyoruz" tam yaman söze atılacakken ona uyarıcı bakışlar gönderdim ve sözlerime devam ettim
" Sende yaman eve gidiyorsun güzel bir duş alıyorsun, yemek yiyorsun ve iyice dinleniyorsun. Zaten babamla bu halde ve babam bu kadar sinirliyken tanışırsan bu ikimizin de zararına olur ben eve gidip babamı sakinleştirdikten sonra münasip bir dille senin tanışma isteğini anlatacağım"
" Ne kadar şaşkın olsamda yengem haklı" deyip bana dönüp " Lütfen kişisel algılama yenge" dedi.
Bende omuz silkip " hiç kişisel algılamadım" dedim ve yamanla abime döndüm.
" Evet şimdi herkes evlerine dağılıyor ve benden haber bekleyor, hadi bakayım."
Yaman bana gözlerini kısıp sırıtarak baktığında tek kaşımı kaldırarak ne var dercesine kafamı salladım. Giderken belli belirsiz duyduğum kelime beni gülümsemeye yetti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Hastası !
Ficción GeneralBir psikolog düşünün, Ve birde kardeşini iyileştirmek için o psikoloğu kaçıran bir mafya. Peki bu iki zıt kişilik beraber olursa ne olur? Bence çok düşünme ve eğlenceli ve bir o kadar da karanlık satırlar arasına dal.