"Kalbim..." Dedi ağır ağır.
"Kalbim acıyor." Yaman'ın gözlerine baktığımda orada ki acıyı kalbimde hissettim.
Onun yanına çöktüm. Ne olduğunu aşırı merak ediyor endişeleniyordum. Ama şuan bilmemden daha önemli olan Yaman vardı.
"Hadi kalk." Ellerinden tutup onu kaldırmaya çalıştığımda kendinden geçmişti. Onu koltuktan altıdan tutup tüm gücümle bu yıkımın ortasından kaldırmaya çabaladım.
Oturmak için koltuğa ihtiyacımız vardı bu yüzden Yamanı duvara yasladım. Tüm gücümle koltuğu kaldırdıktan sonra Yamanı otutturdum.
Oturduktan sonra dirseklerini dizlerine koyarak başını eğdi. Onu böyle görmek beni harap ediyordu. Yüzünü ellerimin içine hapsettim.
"Bebeğim." Dedim duygulu çıkan sesimle "sana ne oldu böyle?" Yaman ellerimi tutup öptü. Kalbim bu hareketiyle daha hızlı atarken o gözlerini kaçırdı. Önüne dönerek alçak seste konuştu.
"Neredeydin?" Onu daha önce bulmadığım için kendimden nefret ettim.
"İşlerim vardı ben seni aradım ama açmadın ama şimdi yanındayım."
"Yanımdasın."
"Evet bak yanındayım ve gitmeyeceğim." Nefesi alkol kokuyordu ama bu beni rahatsız edecek son şeydi.
"Gitme." Dizlerime kafasını koyduğunda bende onun saçlarını okşuyordum. Onun yüzünün her zerresini incelerken o bu ıstırapa karşı uyumuştu.
Onu öylece izlerken kaybolmuş gibiydim. Havanın karardığını fark ettiğimde zamanın ne ara böyle hızlı geçtiğini fark etmemiştim.
Onu uyandırmamaya çalışarak dizlerimin üstünden çekip ayağa kalktım. Dizlerim uyuşmuştu hafif sendeleyerek aydınlatıcıyı açtım. Etrafa loş bir ışık yayılırken dış kapıyı kapatmaya gittim. Bu ormanda herşey olabilirdi. Kapıyı kapatacakken arkamda birinin nefesini hissettim.
Korkup hızla arkama döndüğümde gelen Yamandı.
"Gidiyor muydun?" Çaresiz çıkan sesi canımı yakıyordu.
"Hayır burdayım."
"Hep yanımda kal." Yüzüme doğru yaklaştığında mavi hareleri soluktu.
Sırtım buz gibi duvar ile buluştuğunda irkildim.
"Ben şimdi ne yapacağım?" Dedi acı içinde. Ona ne olduğunu sorup canını yeniden yakmayacaktım bu yüzden "Öp beni." Dedim.
Ilık nefesi yüzümü yalarken alkollü dudakları dudağımda buluştu.
Yavaş yavaş öperken beni belimden tuttu.
Onun dudaklarında sarhoş oldum.
Sendeleyerek yürüdüğümüzde beni ağır ağır kaybetmekten korkarcasına öpüyordu.
Merdivenin başına geldiğimizde beni kucağına aldı. Sarhoş olduğunu bildiğim için düşeriz diye çok korktum ama düşürmedi.
Merdivenleri çıktığımızda girdiğimiz yer yatak odamızdı. Gözleri acıdan ve zevkten koyulaşan bu adamı öyle seviyordum ki onun incinme ihtimaline karşı tir tir titriyordum.
Beni yavaşça yatağa bıraktığında bana hem zehir hemde panzehir olan dudakları, dudaklarımı yeniden buldu. Ellerim sırtında gezinirken o tişörtünü çıkardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/134175892-288-k502554.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Hastası !
Fiksi UmumBir psikolog düşünün, Ve birde kardeşini iyileştirmek için o psikoloğu kaçıran bir mafya. Peki bu iki zıt kişilik beraber olursa ne olur? Bence çok düşünme ve eğlenceli ve bir o kadar da karanlık satırlar arasına dal.