İBLİS'İN VELİAHTI (TAMAMLANDI)

10. Bölüm

🔥

ELİSA'DAN

İnsanlar bazı anlarda bir suçları olmasa da utanç duyabiliyorlardı. Dün gece Ateş'in, Toprak ve beni gizlice görüşürken yakalaması utanmama yol açmıştı. Aynı zamanda korkuyordum da. İstemeden de olsa konuşmalarını işitmiş, duyduğum şeylerden rahatsız olmuştum. Savaştan söz etmişlerdi. Oysa ben aşkın, sevdanın savaş uğruna heba olmasını istemezdim.

Sabah ilk iş olarak üst kattaki odaları temizlemiştik. Vakit öğleye yaklaşıyordu ve öğle yemeği yapmamız gerekiyordu. Fisun abla yemek yapmak için malzemeleri hazırladığında ona yardım etmek için önlüğümü boynumdan geçirdim ve bağcıklarını arkamdan bağlayıp, kollarımı sıvadım. İşimize dalmışken, Ateş'in Fisun ablaya seslenmesiyle gerildiğimi hissettim. Elimden geldiğince onunla göz göze gelmemeye çalışıyordum.

Onun varlığını yok sayarak, işime odaklanmaya çalıştım. Fisun abladan şampuan, sabun falan istemişti. Bahçede bunlarla ne yapacaktı ki? Beni görmediğini fırsat bilerek mutfağın penceresinden dışarı baktım. Bakışlarımın ağına fıskiyelerin altındaki siyah köpek düşmüştü. Siyah köpek oldukça ürkütücü gözükse de, hayvanlara olan  sevgimden, onu itici bulmamıştım. Köpek izlendiğini anlar gibi bakışlarını mutfak penceresine çevirdiğinde, nedensizce bundan rahatsızlık duymuş, bakışlarımı köpeğin üzerinden çekmiştim. Fisun abla dakikalar içerisinde elindeki malzemelerle mutfağın bahçeye açılan kapısına yürüdü ve elindekileri Ateş'e uzattı. Aralarında kulak asmadığım bir diyalog geçtikten sonra Fisun abla asık bir suratla mutfak tezgahına doğru yaklaştı. "Kaba adam. Şu çirkin köpeğe verdiği değeri insanlara vermiyor."

Kendi kendine söylenmeye başladığında, onu incitecek şeyler söylediğini anlamıştım. Henüz onun kaba bir hareketine gözümle şahit olmamıştım. Lâkin Fisun ablanın ve Toprak'ın onunla ilgili düşünceleri onun kötü bir adam olduğunu düşünmeme yol açıyordu.

Mutfak kapısından uzaklaştığında bakışlarımı yeniden mutfağın penceresine çevirdim. Elindeki malzemelerle fıskiye altındaki köpeğe doğru ilerliyordu. Köpeğe yaklaştığında fıskiyenin suları üzerine sıçradığından olsa gerek bir çırpıda üzerindeki tişörtten kurtuldu. Gözlerimin önüne serilen manzarayla olduğum yerde çakılı kaldım.