İBLİS'İN VELİAHTI (TAMAMLANDI)

8. Bölüm

🔥

Kötülüğün her an iyilikten bir adım öne geçtiği bu çağda, iyi kalmak için özellikle bir çaba sarfedilmesi gerekiyordu. Bu çabayı çok az insan gösteriyor, çoğu insan şeytanın akıllarını çelmesine müsade ediyordu. Şeytan öyle kurnazdı ki, ezberlemiş gibi bütün insanların zaaflarını biliyor, onların aklını zaaflarından yola çıkarak çeliyordu. Şeytandan ders almam gereken konular vardı.

Çünkü artık sabrım taşmak üzereydi.

Tam bir haftadır yaşadığım işkenceyi artık sindiremiyor, buna bir son vermek istiyordum. Bir haftadır Toprak ve Elisa arasında gelişen olayların hepsinin farkındaydım ve bu durumu hazmedemiyordum. Onlar bunun gizli olduğunu sansalar da ben her şeyi görüyor, sakin kalmaya çalışıyordum.

Ta ki bu geceye kadar.

Elisa ve Fisun müştemilata girdikten sonra Toprak, iyi geceler dileyip salonu terketmişti. İki gün önce yaptığı gibi gizlice Elisa'yla buluşacaktı. Planımın işe yaramamış olması yenilmişim gibi hissettirmiş olsa da pes etmek yoktu benim doğamda. Bugün bu saçmalığa son verecektim. Toprak'ın peşinden ben de salonu terkettim ve çaktırmadan Toprak'ı takip ettim. Düşündüğüm gibi müştemilata doğru ilerliyordu. Sık sık etrafını gözetliyor, birileri tarafından izlenip izlenmediğini kontrol ediyordu. Beni farketmemesi için oldukça dikkatli davranıyordum.

Müştemilatın önüne vardığında son kez etrafı kolaçan etti ve yere eğilip küçük bir taş aldı eline. Küçük taşı Elisa'ya ait olan odanın penceresine attıktan saniyeler sonra Elisa göründü pencerede. Toprak dudaklarını oynatarak ona bir şeyler söylediğinde pencereden çekildi ve bir süre sonra dışarı çıktı. Toprak hızla müştemilatın arka tarafına ilerlediğinde, Elisa da etrafı kolaçan edip, onun gittiği yöne ilerledi. Tam zamanı olduğunu düşünüp, müştemilata doğru ilerledim. Artık ne olacaksa olsundu. Toprak benim ona olan hislerimi bildiği halde Elisa'yla görüşüyorsa, sonuçlarına da katlanmalıydı.

Onların gittiği yöne doğru ilerlediğimde konuşmaları kulaklarıma doldu. Duymaya tahammül edemeyeceğim konuşmalara kulak asmayarak yanlarına ilerledim.

"Ne oluyor burda?" İkiside şaşkın bakışlarını üzerime diktiğinde, Toprak şok olmuş bir şekilde dudaklarını araladı. Elisa yaşadığı şoku çabucak atlatıp, hiçbir şey demeden yanımızdan ayrıldı ve müştemilata doğru koştu. Toprak'la baş başa kalmıştık.