İBLİS'İN VELİAHTI (TAMAMLANDI)

20. Bölüm

🔥

ELİSA'DAN

Sadece bir günde bir insanın hayatı nasıl alaşağı olur, bunun en canlı kanıtıydım. Bir gün içerisinde hayatımdaki her şey, hatta kişiliğim bile değişmişti. Olayların hızına yetişememekle beraber, ne tepki vereceğimi de kestiremiyordum.

"Ah! Diana.. Bu kadar çabuk mu?" Ateş'in tepkisi beni duraksatırken, sözlerinde tek takıldıgım şey Diana kelimesiydi.

"Diana?" dedim sorgulayıcı bir sesle. Elini kaldırıp, yüzümün hizasına getirdi ve sanki yüzüme dokunuyormuşçasına gözlerini kapatıp derin bir iç çekti.

"Diana, Ay Tanrıçası. Sen Ay'ı bile kıskandıracak kadar güzelsin." Söyledikleri içimi gıdıklarken, ufak bir tebessüm döküldü dudaklarımdan. Diana.. Cidden hoşuma gitmişti. Elisa ismini artık kendime yakıştıramıyor, duymak istemiyordum.

"Ben gideyim. Sen de yaşadıklarını sindir. Bir sıkıntı olursa mutlaka haberim olsun."

"Bir dakika." Gitmeden önce ondan öğrenmem gereken bir şey vardı. Duraksayıp, gözlerime baktığında devam ettim. "Şey, sanırım ben bu gözlerle dışarı çıkabileceğimden emin değilim. Göz rengimi nasıl kontrol edebilirim?"

Güldü. Hem de bu öyle bir gülüştü ki, tekrar tekrar gülsün istedim. Ah! Neler düşünmeye başlamıştım böyle? Kendimi inanılmaz derecede garipsiyordum ve sürekli birilerinden hoşlanan ergenlik çağında bir kız gibi hissediyordum. Fakat kimin umrundaydı ki! Toprak'a olan hislerimin geçici bir şey olduğunu şeytana ruhumu satmadan önce de anlamıştım zaten.

"Bunu ancak düşüncelerinle yapabilirsin." Nasıl olduğunu başta kavrayamasam da, aklımdan gözlerimin kehribar rengi olmasını geçirdiğimde, gözlerim normale dönmüştü. İnanılmaz fantastik bir olay yaşıyordum ve bu çok hoşuma gitmişti.

"Bana bakarken kızıl olmasını istesem, çok şey istemiş olur muyum?" Ona alık alık bakmakla yetindim. Kehribar rengi sanki daha çok yakışıyordu.

"Peki." dedim düz bir sesle. İsteğine saygı duyuyordum. Zaten gözlerimin böyle olduğunu ondan başka bilen yoktu.

"Teşekkür ederim." dedikten sonra kapıya yöneldi. Ardından omzunun üstünden bir bakış attı ve bir süre yüzümü seyrettikten sonra dışarı çıktı. Kötü bir adamın aşık olduğu kötü bir kadındım artık ben. Lâkin ona karşı hâlâ hislerim yoktu. Hoş bir görüntüsü olduğu aşikârdı ama görüntüsü ruhuma işleyememişti sanırım.