13. Bölüm

2.1K 103 18
                                    


🔥

ELİSA'DAN

Ruh bedeni terk ettiğinde, bedenin anlamını yitirdiğini, yaşamsal fonksiyonlarını kaybettiğini düşünürdünüz. Peki ruh bedene dar geldiğinde ne düşünecektik? Ya da birden fazla ruhu hissettiğimizde ne düşünmemiz gerekiyordu?

Bütün gün bu karmaşıklık içinde bocalayıp duruyordum. Birden fazla ruhun içimde barındığını hissediyor, ara ara silik silüetler görüyordum. Sadece dua ettiğim zamanlar biraz da olsa rahatlıyordum.

"Elisa'cığım, hazır Ateş Bey işteyken onun odasına bir el atar mısın? Sabah çıkarken tembihledi. Kaç gündür temizlenmiyor. Bir de köpek falan musallat etti başımıza, odaya pislemiş olmalı." Fisun abla bir taraftan salonda toz alıyor, diğer taraftan da bana talimat veriyordu.

Fakat bu talimatı yerine getirmek, Ateş'in odasına girmek ve o köpeği görmek istemiyordum. Hayvanları sevsem de, o köpek korkutmuştu beni.

"Ama Fisun abla..." İtiraz edecek oldum fakat bakışları kararlı gözüküyordu. "Tatlım ben salona mı yetişeyim, oraya mı yetişeyim?"

"Salonu ben halledebilirim." Bu oldukça makûl bir teklifti ve umarım kabul ederdi.

"Senin elin biraz yavaş. Betül Hanım gelene kadar salonu bitirmiş olmam gerekiyor. Sen de Ateş Bey'in odasını temizle, aradan çıksın. Akşam vakti yaklaşıyor, yemek yapacağız daha." Sesi itiraz kabul etmiyordu. Sıkıntılı bir nefes verip, emrine itaat ederek merdivenlere yöneldim. Ateş'in değil de, Toprak'ın odasını temizleseydim ya!

Aslında daha önce günlük rutin işleri yaparken Toprak'ın odasını da temizlemiştim. Fakat Ateş odasına izinsiz kimsenin girmesini istemediğinden, daha önce odasını görmeyı bırak, önünden bile geçmemiştim. Bugünde onun talimatıyla bu temizliği yapacaktım.

Korkulukları altın işlemeli merdivenleri usul usul çıktım ve merdivenleri geride bırakıp odasının önüne ulaştım. İçeri girmek için tereddüt ediyordum, fakat temizlenmesi gerektiğini de biliyordum. Elimi kapı koluna götürdüm ve usulca açtım kapıyı. Genel olarak siyah ve kırmızı renklerinin hakim olduğu bir oda karşılamıştı beni. Hem gösterişli hem de boğucu bir havası vardı odanın. Kırmızıyla siyahın birbirine karıştığı yatak örtüsü, gri bir halı, pencerede kırmızı bir perde vardı. Açıkçası böyle bir oda beklemiyordum. Eğer burayı kendi dekore etmişse, oldukça zevkliydi. En sevdiği renklerin kırmızı ve siyah olduğunu anlamam zor olmamıştı. Çünkü odadaki ikili koltuk siyah, duvarlar da kırmızıydı. Odada siyah ve kırmızı haricinde çok az renk vardı.

İBLİS'İN VELİAHTI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin