Çarşamba, antrenman saati
Çok sıcakladığından dolayı üstündeki tişörtü çıkarıp oturma yerine fırlattı Ayaz. Uyuşturucuya başladığından beri çok zayıflamıştı ve omurgası bile belli oluyordu fazlasıyla. Bazı arkadaşları onu fark etmiş, kötü bir şey olduğuyla alakalı endişelenmişlerdi çünkü hiçbir zaman böyle görünmemişti Ayaz.
Antrenörün de gözünden kaçmamıştı tabii. Normal halinin böyle olup olmadığını bilmiyordu ama yine de durumunu soracaktı. Neredeyse 1.80'lik bir voleybolcunun bu kadar zayıf olması alışagelindik bir şey değildi.
Sonunda antrenman bittiğinde rahatlıkla nefes verdi Ayaz. Gerçekten çok fazla yoruluyor olmasından dolayı artık antrenmanlara gelme isteği de kalmamıştı voleybolu çok sevmesine rağmen.
Soyunma odasına doğru ilerlerken omzunda birinin elini hissetti. "Ne oldu lan sana?" diyen Berk'ti.
"Yok bir şey?"
"Hayvan gibi zayıflamışsın. Yüzün de bayağı çökmüştü zaten."
"Fark etmedim." Yalan. Tabii ki de fark etmişti.
"Bunu fark etmemek için kör olman lazım."
"Bu sıralar iştahım kapalı, o yüzdendir. Önemli bir şey yok yani."
Berk başını sallayıp çantasının olduğu köşeye geçti. Ayaz da kıyafetlerini değiştirmeye başlamıştı. Can içeri girdi. Çantasını eline alıp Ayaz'a döndü.
"Çıkışta biraz konuşabilir miyiz?" Başını olumlu anlamda salladı Ayaz. Ne konuşacağını tahmin ediyordu ve konuşmak istemiyordu çünkü düzgün açıklama bulamıyordu.
Herkes çıktığında Ayaz da antrenör odasına girip Can'ın karşısına oturdu."
"Bir şey mi oldu hocam?"
"Konuşmadan önce...abi diyebilirsin."
"Peki."
"Bugün fark ettim, çok zayıfsın. Önceden nasıl olduğunu bilmiyordum ama arkadaşlarına sorunca öyle olmadığını söylediler. Bir voleybolcuya göre çok çok zayıfsın. Sadece vücudun için söylemiyorum, hani sadece vücuttan düşünsek böyle olman imkansız değil tabii ama, yüzün de çok çökük ve solgun. Bir sorun olup olmadığını merak ettim."
"Bir şeyim yok. İyiyim. Sorduğun için sağ ol." Cidden konuşmak istemiyordu ve ne kadar kısa kesebilse o kadar iyiydi. Can da bunu fark etmiş, çok sıkmak istememişti onu. Yeni antrenör olduğundan dolayı çocuklarla olan bağı yeniydi ve hiçbirinin kendisinden soğumasını istemezdi.
"Başka bir şey yoksa..."
"Bu kadardı. İyi akşamlar."
"İyi akşamlar."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Addicted (bxb)
Teen FictionDaddy issues kitabıdır. Bölümler kısa kısadır. Cok fazla bölüm olmasına aldırmayın. Uyuşturucu bağımlılığı ve tedavisi hakkında pek bir bilgim yok. Yani gerçekçi olmayan şeyler için linç etmeyin lütfen tşk