Takım otobüsünde, maça gidiyorlardı. Ayaz bugün kullanmadığı için gittikçe ihtiyacı olduğunu hissediyordu ve her an ölebilecek gibi olduğunu düşünüyordu.
Maç yapacakları salona geldiklerinde hızlıca soyunma odasına ilerleyip formalarını giymeye başladılar. Bir süre sonra Can içeri girince, bu maçı kazanmakla alakalı bir sürü destek içerikli konuşmalar döndü ortada ve en sonunda sahaya çıktılar. Ayaz elindeki havluyla terini sildi. Titremesini durdurmak adına da kendini kasıyordu sürekli.
Isınmadan sonra maça başladılar. Ayaz dikkatini vermeyi deniyor, ama başaramıyordu. Yine de şansa birkaç top çıkarabilmişti.
Kulakları uğulduyordu, insanların yaptığı şeyler veya söyledikleri umrunda bile değildi. Tek istediği şey uyuşturucuydu.
İlk seti karşı taraf almıştı. Can öncelikle Ayaz'a döndü.
"Neyin olduğunu bilmiyorum ama hemen toparlanmazsan seni oyundan çıkarırım."
Ayaz bir şey demedi. Umrunda değildi oynayıp oynamaması. Can diğerlerine konuşurken küçük daireler çizerek dönüyordu.
İkinci set başlamıştı. Gelen kolay bir topu bile çıkaramayınca Can onu çıkarmış, yerine Ahmet'i sokmuştu. Ayaz oturup başını ellerinin arasına aldı. Ağrıdan geberiyordu ve önceden hiç hissetmediği kadar gergin hissediyordu.
Lavaboya gitmek için izin aldı ve sahanın etrafından elinden geldiğince koşarak soyunma odasına ilerledi. Kriz geçirecekse, insanların önünde olmasını istemiyordu.
Dakikalar geçmişti. Ayaz bu sürede sürekli oradan oraya yürümüş, başka şeyler düşünmeye çalışmıştı ama nafile. Aklından uyuşturucuyu çıkaramıyordu. Vücudu aşırı derecede titriyor, soğuk terler akıtıyordu.
'Bir umut işe yarar belki' diye düşünerek buz gibi suyun altına girdi. Üstündekileri zaten değiştireceği için çıkarmamıştı. Kollarını kendine sardı ve yere çöktü. Gözyaşları arasından söyleniyordu.
"Nereden bulaştım şu sikik şeye? Hayatımın içine sıçtı. Siktiğimin tozu!" diyerek ayağıyla duvara vurdu. Zaten kare şeklinde bir alandı duş yeri. Vurması kolay ve sert olmuştu.
Kapının açıldığını duymamıştı hıçkırıklarının arasından. Can ona doğru koşup suyu kapattı ve neredeyse cansız denebilecek bedenini ıslak olmasını umursamadan kucağına alarak peteğin yanına ilerledi.
"Ne oldu oğlum sana!"
Ayaz kendine gelmiş olacak ki, gözlerini kocaman açıp uzaklaşmaya çalışmıştı.
"Bırak beni. Hepsi senin yüzünden oldu! Sikik bir maç için..." hıçkırıkları cümlesini bölmüştü. Can ne yaptığını anlayamamıştı. Yine de destek olmak için sırtını sıvazlamaya yeltenmişti ki Ayaz koluna vurarak dokunmasını engelledi.
"Sikik bir maç için beni böyle mahvettiğin için çok sağ ol."
"Sorunun ne olduğunu anlayamadım."
"SORUN BUGÜN KULLANAMAMIŞ OLMAM!" Ağzından kaçırdığının farkında olamayacak kadar kötü durumdaydı. Can sonunda ne olduğunu anlamıştı.
"Uyuşturucu mu kullanıyorsun? Ne zamandan beri?"
"SANA NE AMINA KOYAYIM SANA NE? ANAM MISIN BABAM MISIN?"
"Sakin ol. Bak, şu an kriz geçirdiğini anlayabiliyorum ama ne yapmak gerektiğini bilmiyorum. Hastaneye gidelim mi?"
"Hastaneye falan gitmiyorum. Siktir git takımınla ilgilen çünkü ben burada gidiyorum." diyerek çantasına yeltendi.
"Bu hâlde hiçbir yere gidemezsin."
"Sana ne?!"
Can Ayaz'ın kolunu tuttuğunda Ayaz onu itmeye çalıştı ama Can tutmuştu onu. Kollarıyla vücudunu sarmalamış, kendisine vurarak uzaklaşmasını engellemişti. Ayaz bağırışlarıyla beraber kolları arasında küçüldükçe küçüldü. En sonunda hareket etmeyi bırakmıştı.
"Hastaneye gidiyoruz, tamam mı?"
"İstemiyorum. Lütfen. Sadece mal almam gerek."
"Bunu yapmamalısın. Bırakmak istemez misin?"
"İstiyorum ama... Yapamam."
"Yapabilirsin. Şimdi sen giyineceksin, ben gitmek zorunda olduğum için çocukların yanına gideceğim. Maç bitti sayılır zaten. Tamam mı?"
Ayaz istemeye istemeye başını salladı. "Ama... Anneme söyleme lütfen. Haberi olmasın." Can anlayışla başını sallayıp çıktı. Ayaz hızlıca üstünü değiştirip oradan kaçmak için kapıyı zorladı ama Can kapıyı kilitlemişti. Ettiği küfürler eşliğinde oturup beklemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Addicted (bxb)
Teen FictionDaddy issues kitabıdır. Bölümler kısa kısadır. Cok fazla bölüm olmasına aldırmayın. Uyuşturucu bağımlılığı ve tedavisi hakkında pek bir bilgim yok. Yani gerçekçi olmayan şeyler için linç etmeyin lütfen tşk