"Bugün de mi antrenmana gideceksin?"
"Evet." Deniz başını salladı.
Yemeklerini bitirdikten sonra derse girmek için ayrıldılar.
Can'ın geldiği saat
"Sabah kurabiye yaptırdılar, sana getirdim. Umarım seviyorsundur." Aslında öyle bir şey yoktu. Kendisine yemesi için verilen kurabiyeleri getirmişti.
"Teşekkür ederim." deyip uzattığı kabı aldı Can. Açıp bakınca ne tepki vereceğini merak etmişti Ayaz. Can kabı açınca tekrardan gülümsedi.
"Kakaolu, severim." deyip birini ısırdı ve kabı Ayaz'a uzattı 'yer misin' manasında. Ayaz başını olumsuzca salladı.
"Beğendin mi?"
"Evet, çok güzel olmuş. Ellerine sağlık."
"Afiyet olsun." Oldukça keyiflenmişti. Can arabayı çalıştırınca camdan dışarıya bakmak için kafasını çevirdi.
.
Antrenman sonrası yine arabadalarken telefonu çaldı Ayaz'ın. Annesi olduğunu görünce açmıştı.
"Efendim annecim?"
"Nasılsın oğlum?"
"İyiyim anne. Sabah da sormuştun." diyerek güldü.
"Baban bir şey söyleyecekmiş. Aramamı istedi."
"Ne söyleyecekmiş?"
"Bilmiyorum, söylemedi."
"İstemiyorum." Aynadan Can'la göz göze geldiler.
"Oğlum İlayda'ya tamam da, baban o senin." Bunu derken annesi de içten değildi çünkü Ayaz'ın babasından ne denli nefret ettiğini biliyordu ve ona hak veriyordu da. 'Eğer gerçekleri bilseydi...' diye düşündü. Acaba o zaman neler olurdu¿
"Hadi oğlum, belki kötü bir şey demez." İnşallah diye de geçirdi içinden. Kötü bir şey demesini istemiyordu çünkü Ayaz'ın üzülmesini istemiyordu.
"Tamam." Telefonu babası aldı ve balkona doğru ilerledi. İçeridekiler duymasın diye de kapıyı kapattı.
"Ne diyeceksin?"
"Belliydi zaten keş olduğun. Bunca zaman evimde böyle birine bakmışım. Bilseydim bu kapıdan girmene dahi izin vermezdim."
"Bilseydin o zaman."
"Artık iyileşsen bile bu eve giremeyeceksin, duydun mu? Zamanında keş olan adamın bir daha olamayacağı ne belli. Seni bu eve almayacağım."
"Alma. Senin evini isteyen yok zaten." Babası gergince güldü.
"Sokakta yatınca da böyle mi diyeceksin acaba? O zaman baban olduğumu fark edecek misin? Şimdi yapabildiğin gibi bana karşı çıkabilecek misin?"
"Sen sanki bana çocuğunmuşum gibi davrandın ya."
"Seni adam yerine koyup beslediğime baktığıma şükret. Hiçbir sike yaramayıp sürekli bizi sömürüyorsun. Evde değilsin ama hâlâ bunu yapıyorsun." Ayaz'ın sinirden mi üzüntüden mi bilinmez, gözleri dolmuştu.
"Buranın parasını annem veriyor." diye sesini sabit tutmaya çalışarak konuştu.
"Hepsini o mu veriyor sanıyorsun? Gerizekalı."
"Senden nefret ediyorum." diyebildi dişlerinin arasından. Daha çok konuşmaya çalışsa ağlamaya başlayacaktı ve bunu istemiyordu.
"Keşke kimse fark etmeseydi de, geberseydin." Ayaz kalbine bir şeylerin battığını hissetti. Titreyen alt dudağını ısırarak telefonu kapattı ve tek eliyle yüzünü gizlemeye çalıştı. Ağlamamak için kendini zorluyordu.
"Ayaz, iyi misin? Ne oldu? Kim ne söyledi?" diye endişeyle sordu Can. Ayaz onu yanıtsız bıraktı.
Her ne kadar İlayda'nın yüzünden diye düşünsede, sadece onun yüzünden ondan bu kadar nefret etmediğini biliyordu çünkü bu denli bir nefretin tek bir nedeni olamazdı. Kendi evladının ölmesini isteyecek kadar ne yaptığını bilmiyordu ona.
Kendini tutamayınca birkaç hıçkırık kaçtı ağzından. Sonra devamı da geldi ve Can arabayı durdurdu. Kollarının sarsılan vücudunu sarmasıyla kendini tamamen bıraktı ve gözyaşlarının akmasına izin verdi.
Can'ın eli saçında dolaşıyor, onu sakinleştirmek adına sıkı sıkı sarılıyordu. Ayaz biri onu umursadığı ve yanında olduğu için iyi hissetmeye başlamıştı. Bu sarılma gerçekten çok iyi gelmişti aslında.
"Ne olduğunu söylemek ister misin?" Küçük bir çocuk gibi, konuşmadan sadece başını iki yana salladı.
"Tamam. Ama konuşmak istersen, ben buradayım tamam mı?" İstersen ara, mesaj at ya da yanına çağır. Yeter ki yalnız kalma." Yalnız kalmanın nasıl bir şey olduğunu zamanında öğrendiği için Ayaz'ın da aynı şeyleri yaşamasını istememişti.
"Tamam." diye mırıldandı. "Teşekkür ederim."
"Git dinlen. Ne olduysa da, kafana takmamaya çalış. İyi geceler."
"İyi geceler."
Boş koridorlardan geçip odasına girince Deniz'in uyuyor olduğunu gördü ve bunun için minnet etti çünkü ağladığı belli oluyordu ve onun da bir şey sormasını istemiyordu.
42 bölüme tamamladım ama daha bitmedi ve şimdiki kısımlar daha zor olacak galiba dlcnsoxj her gün iki bölüm atıp o arada da kalanları yazsam çok güzel yetişir hic ara vermeden bitiririz herhalde aşklarım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Addicted (bxb)
Teen FictionDaddy issues kitabıdır. Bölümler kısa kısadır. Cok fazla bölüm olmasına aldırmayın. Uyuşturucu bağımlılığı ve tedavisi hakkında pek bir bilgim yok. Yani gerçekçi olmayan şeyler için linç etmeyin lütfen tşk