52

8K 498 132
                                    

Cumartesi 14:08

"Akşam bir yere davetliyim. Gelecek misin?"

"Nereye?"

"Liseden arkadaşım akşam yemeğine davet etti. Geçen gün karşılaştık lafladık biraz. Davet etti işte."

"Gelirim. Kardeşin olarak mı?" derken sırıtmıştı. Can'ın tepkisini merak ediyordu ama yine de başını kitaptan kaldırmadı.

"Ne diye tanıtmamı istersin?" derken çayından bir yudum daha almıştı.

"Sevgilin demek isterdim ama... kuzenim desen daha uygun olur sanırım."

"Tamam." Ayaz'ın biraz üzgün gözlerle baktığını fark edince boğazını temizledi. "Bir gün seni sevgilim olarak tanıtacağım." Ayaz hafifçe gülümsedi. "İnsanlar bilmese de olur. Nasıl olsa öyleyiz, herkese duyurmak gibi bir zorunluluğumuz da yok."

"Güzel." diyerek Can da gülümsedi. Ayaz'ın yine olgun düşünebilmesine düşmüştü.

Akşam

"Hoşgeldin-iz." Can'ın arkadaşı sadece Can'ı görmeyi beklerken Ayaz'ı da görünce şaşırmış, ama gülümsemesini sürdürmüştü. Can içeri geçince Ayaz'a elini uzattı.

"Hoşgeldin canım. Burcu ben."

"Hoşbuldum. Ayaz." diyerek hafifçe gülümsedi ve hemen Can'ın peşine takıldı. Can odadaki diğer adamla sarılırken o kenarda bekliyordu.

"Hoşgeldin kardeşim." Adamın elini sıkarken adam isminin Mert olduğunu belirtti.

"Ayaz ben. Memnun oldum." Adam kibarca gülümseyip eliyle koltukları işaret ettiklerinde ilerleyip oturdular. Can ikili koltuğa oturmuştu Ayaz yanına otursun diye.

"Burcu söylemişti karşılaştığınızı. Davet ettim deyince çok sevindim. Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli."

"Evet ya. Özlemişim sizi. En son düğünde mi görüşmüştük ne."

"Evet. Sonra da yolumuz kesişmedi. O zaman bir kız arkadaşın vardı. Ayrılmışsınız."

"Evet. Zaten uzun ömürlü bir şey olmayacağı belliydi bizimkinin."

'Peki bizimki nasıl olacak Can?' diye geçirdi içinden Ayaz.

"Ayaz-"

"Kuzenim. Bir süre beraber kalıyoruz da. O da gelsin dedim sürekli evde sıkılıyor diye." Ayaz kendi kendine hafifçe sırıttı.

"Aç mısınız? Yemekler hazır." diye araya girdi Burcu.

"Siz açsanız oturalım. Bize fark etmez, değil mi Ayaz?" Ayaz başını salladı.

Yemeklerini yerlerken bir sürü anıyı ortaya dökmüşlerdi ve Ayaz bunları keyifle dinlemişti çünkü Can'ın kendi yaşındaki hallerini öğrenmek hoşuna gitmişti.

Saat geç olmaya başladığında Can "biz artık kalkalım, geç oldu." klasik cümlesini söyleyince vedalaşıp evden ayrıldılar.

Arabaya bindikleri an Ayaz gülmeye başlamıştı. Can onun gülmesine gülerek ne olduğunu sordu.

"Lise anıların çok güzelmiş."

"Tabii. Ama bak daha başka şeyler de var. Bir keresinde İstiklal Marşı'na geç kalmıştım ve koşarak merdivenlerden iniyordum. Başka sınıfta yakın bir arkadaşım vardı, o da geç kalmış. Merdivenlerden itiş kakış inerken ikimiz de yuvarlandık. Ben kolumu kırdım, o da bacağını." Ayaz tekrardan gülmesine engel olamadı.

"Sonra bütün herkes gülmeye başladı tabi. İlk başta baya üzülmüştüm ama şimdi hatırlayınca komik geliyor."

"Onu bunu geçelim de, kız arkadaş falan... Hayırdır?" diye kabadayı edasına bürünmeye çalışarak sorunca Can istemsizce sırıtmıştı.

"Bir kızla sevgiliydim işte. Sonra ayrıldık. Çok da bir şeyi yok."

"Cık cık cık. Anlatsana biraz."

"Ayaz, ne yapacaksın? Geçti gitti işte." Bu konu hakkında konuşmak istemiyordu, Ayaz bunu anlamasına rağmen ne olduğunu merak ediyordu çünkü konunun onu gerdiğini fark etmişti.

"Kötü bir şey mi olmuştu? O yüzden mi ayrıldınız?"

"Artık önemi var mı?"

"Hayır ama... eğer sana kötü şeyler hissettiriyorsa, bana anlatabilirsin. Anlat ki sonradan aklına gelince tekrardan kötü hissettirmesin." Can derin bir nefes verdi.

"Gayet güzel bir ilişkimiz vardı. Mutluyduk, en azından ben öyleydim. Birbirimize yetebiliyorduk sanıyordum ama öyle değilmiş. Ben ona yetemiyormuşum. Başkası yetmiş." Ayaz elini Can'ın elinin üstüne koydu ve baş parmağıyla okşadı.

"Kendisi kaybetmiş."

"Şimdi üzüldüğüm şey beni sevmemesi falan değil. Sadece salak yerine konmama üzülüyorum. Yani yanlış anlama, hâlâ aklımda falan değil."

"Yanlış anlamıyorum merak etme. Benden önce olmuş bir şey için düşünecek değilim. Tek istediğim seni üzen bir şeyi içinde tutmaman, bana anlatmandı."

"Teşekkür ederim." diye gülümsedi ve çocuğun yanağından öptü Ayaz. Can da gülümsemişti.

Addicted (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin