48

8.7K 554 412
                                    

Can belindeki havluyla banyodan çıkmış odasına geçerkenki iki saniyelik sürede Ayaz onu görmüş, hayranlıkla bakmıştı. Onu ne zaman yarı çıplak görse böyle oluyordu zaten.

Can salona doğru gelince ona döndü ve sordu. "Ben de duşa girsem?"

"Giir. Bana sormana gerek yok. Evinde gibi hisset. Dolapta temiz havlu var." Ayaz başını sallayıp temiz kıyafet çıkardı ve banyoya ilerledi.

Banyodan çıkınca ıslak saçlarıyla salona girdi. Elinde küçük havluyla ara sıra saçını karıştırıyordu. Böyle yapınca biraz fazla iyi gözüküyordu. Can bu düşününce, inkar edemedi.

Karşılıklı olarak uzanmışlardı koltuklara. Can izlediği dizinin kaldığı bölümünü açınca Ayaz da telefonunu almıştı eline.

"Dışarı mı çıksak? Bir daraldım ben."

"Olur. Fark etmez bana."

"Saçını kurut önce."

"Tamam. " diyerek kalktı ve banyoya ilerledi. Can da pantolon giymek için odasına gitmişti. Ayaz'ın üstünde koyu gri bir eşofman ve açık gri bir sweatshirt vardı. Dışarı çıkmak için uygundu yani. Can da siyah pantolonunu ve turuncu sweatshirtini giymişti.

Ayaz banyodan çıkıp Can'ı ilk gördüğü an 'hassiktir, çok iyi olmuş.' diye geçirdi içinden. Can onu -fark etmeden de olsa- nasıl etkiliyorsa, o da onu öyle etkilemek istiyordu. Üstüne bakıp değiştirebileceği bir şey aradı. Belki biraz fazla kaçacaktı ama 'olsun' diyerek eşofmanını biraz yukarı çekti ve şeyinin belli olmasını sağladı. Can montunu giyip kapıda hazır bekleyen Ayaz'a görünce istemsizce süzmüş, gözü saniyeliğine oraya takılmıştı.

'Pedofili misin amına koyayım! Sikik sikik düşüncelere girme.' diye kendi kendine sövdü ve kapıyı açtı. Kendisin fazlasıyla sinirleniyordu Ayaz'dan etkilendiği için. Ama sadece görüntüsünden etkilenmiyordu, yaşına göre kurduğu -çoğu- cümlenin fazla mantıklı oluşu, -genel- düşünüş tarzı ve yaşadıklarına rağmen yine de güçlü olabilmesinden de etkileniyordu.

Arabaya ilerlediler. Nereye gideceklerine karar vermemişlerdi. Can öylesine sürecekti işte, nereye giderlerse...

.

Deniz havasının iyi geleceğini düşünerek sahile gelmişlerdi. Yani, Can öyle düşünmüştü. Gelirken de kendisine bir bira, Ayaz'a da gazoz almıştı. İlerleyip denize bitişik olan taşa oturup ayaklarını sarkıttılar. Hava gerçekten soğuktu ama ikisi de bunu umursamıyordu. Can birasını açıp bir yudum aldığında Ayaz da gazozunu açtı.

"Bana da bira alsaydın keşke."

"16 yaşındasın."

"Uyuşturucu kullandım." diyerek sırıtınca Can göz devirdi. "İyi bok yedin."

Ayaz gazozundan bir yudum daha alıp şişeyi yana koydu ve kendini arkaya bıraktı. Şimdi denizi değil, gökyüzünü izliyordu. Birkaç saniye sonra Can da onun gibi yaptı ve birlikte gökyüzünü izlemeye başladılar.

"Bir yıldız seç." diyerek kafasını ona çevirdi Ayaz. Yandan da ne kadar güzel olduğunu düşünmeden edemedi.

"Şu. Parlak olanın hemen yanındaki. Neden?"

Addicted (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin