Çarşamba
Tedirgin adımlarıyla okulun kapısından girmişti Ayaz. Başını yere eğmiş, kimseye bakmadan yürüyordu. Sınıfa gidene kadar planı buydu, tabii biri koluna dokunmasaydı.
"Günaydın abiciğim." diye şen şakrak bir sesle konuşmuştu İlayda. Ayaz sabah sabah nasıl bu kadar mutlu olduğunu düşünmeden edemedi.
"Günaydın. Bakıyorum çok neşelisin."
"Evet çünkü okulda artık benimle takılacaksın ve bad boy olduğuna göre kimse bana yaklaşmayacak." diye dalga geçerek konuştu. Ayaz gözlerini kısıp gülümsemişti.
"Senin bad boy abin sınıfından çıkmayı bile düşünmüyordu oysa ki."
"Kendini soyutlamana izin vermiyorum. Eskiden nasıldıysan şimdi de öyle ol."
Kafası karışmış gibi görünmeye çalışarak "bir uyuşturucu bağımlısı gibi mi yani?" diye sorduğunda İlayda kaşlarını çattı.
"Dalga geçmesene. Çok ayıp." Ayaz omuz silkti ve çok kısaca etrafa göz attı. O an bile bir sürü kişinin kendisine baktığını görmüştü.
"Şimdi izin verirsen, canım kardeşim, sınıfıma gitmek istiyorum."
"Tamam hadi gidebilirsin." diyerek Ayaz'ın yanağından öptü ve uzaklaştı. Ayaz derin bir nefes alarak merdivenlerden çıkmaya başladı.
Sınıfa girdiğinde birçok göz ona çevrilmişti ve bu fazlasıyla rahatsız ediciydi. Sırasına baktı. Yerine kimse gelmemişti ve Eren de hâlâ orada oturuyordu. Hızlıca yerine geçmeye yeltenmişken sınıfın çalışkanı Burcu onu durdurdu.
Gülümseyerek "hoşgeldin." dediğinde, Ayaz böyle bir şeyi kesinlikle beklemediği için afallamıştı ama sonra gülümsemeyi başardı. "Teşekkür ederim." diye mırıldanıp yerine geçti.
.
Can'ın gelmesine 1.30 saat falan vardı. Ayaz oturup depresif bir şekilde takılmak istemiyordu. Artık kendine gelmesi gerekiyordu. Olan olmuştu, salak gibi üzülerek kendini yıpratmanın saçma olduğunu biliyordu.
Yapmak için bir şey bulamayınca kendini Can'ın odasının önünde buldu. İçeri girmekle girmemek arasında kalmıştı çünkü izinsiz girmemesi gerektiğini biliyordu. Ama içeriyi merak da ediyordu. Bir bakıp çıkacaktı sadece.
Kapıyı açıp girdiğinde öncelikle duvarlara zıt olarak siyah olan perde gözüne ilişti. Bir çalışma masası, yatak, büyük bir dolap ve ayna vardı. Masanın yanında, duvara bitişik raflarda birkaç şey vardı. Ayaz ilerleyip yatağa oturdu. Can'la burada yatmayı o kadar çok isterdi ki...
Dayanamayıp yatağa uzandığında onun kokusunu aldığını hissedip gülümsedi. Birlikte olduklarını hayal etti. Kendilerine ait bir ev ve yatağa sahip olabilirlerdi. Sadece ikisinin...
Hayal dünyasına çok daldığını ve bunun kötü olduğunu bildiği için odadan çıkıp salona geri geçti. Can gelene kadar uzanacaktı yine.
Ben yine bölüm atmadan duramadım... Bide ben bunun sonunu getiremiyorum nereye gidiyo bu kurgu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Addicted (bxb)
Teen FictionDaddy issues kitabıdır. Bölümler kısa kısadır. Cok fazla bölüm olmasına aldırmayın. Uyuşturucu bağımlılığı ve tedavisi hakkında pek bir bilgim yok. Yani gerçekçi olmayan şeyler için linç etmeyin lütfen tşk