12

15.8K 922 208
                                    

Ses çıkarmamaya çalışarak ağlamasına devam ediyordu Ayaz. Can koltukta uyuyordu, onu uyandırmak istememişti. Çok stresliydi ve artık ne yapacağını hiç bilmiyordu. Hayatı iyiye gidecek olabilirdi ama psikolojisi yerlebirdi şu an.

Can yerinden sıçrayarak uyanınca Ayaz gözyaşlarını o görmeden sildi ve göz göze geldiler.

"Yeni mi uyandın?"

"Sayılır. Sen niye uyandın?"

"Kabus."

Can, anladım dercesine başını salladı. "Sabah annenin ya da babanın gelmesi gerekiyormuş." Ayaz elleriyle yüzünü sıvazladı ve acıyla güldü.

"Bunu anneme yapmaya hakkım yok."

"Evet, yok."

"Gerizekalının tekiyim. Kadın bana olabildiğince iyi davranmaya çalışıyor ama ben bir aptal gibi davranıyorum." Kendine sinirli olduğu belliydi.

"Baban?"

"Ne babam?"

"Babandan hiç bahsetmedin. Yani, ebeveynin olarak sadece annenden bahsediyorsun. Baban öldü falan mı?"

"Öldü falan nasıl oluyor?" diyerek alaya aldı onu.

"Anladın işte."

"Ölmedi. Pek sevmem kendisini, o kadar."

"Klasik ergen şeyi mi yoksa ciddi bir şey mi?"

"Beni günahı kadar sevmeyen birine karşı duyduğum nefret ergen şeyi olmuyor bence."

"Anladım."

"Ya sen? Biraz kendinden bahsetsene."

"Bahsedecek pek bir şeyim yok. Buraya 5 ay önce falan taşındım. Küçük bir apartman dairesinde tek yaşıyorum. Bu kadar."

"Antrenörlük dışında bir şey yapıyor musun?"

"Mağazada çalışıyorum. Sizinle antrenmanlarım akşam olduğu için gün içinde mağaza elemanı olarak çalışıyorum işte."

"Anladım."

"Bir şey merak ediyorum. Nasıl başladın?"

"Kullanmaya mı? Bir gün okul çıkışı arkadaşla takılıyorduk. Çok hatırlamıyorum. Issız bir yerdeydik, cebinden çıkarıp alınca ben de denemiştim ve neden yaptığımı bilmiyorum. Sonra... bağımlı oldum işte."

"Rahatlatmaz büyük ihtimalle ama, sigara bağımlılığıyla benziyor. Tabii bu daha kısa sürede daha fazla zarara yol açıyor ama... Ben de sigara bağımlısıydım. Sonra tedavi görerek bıraktım işte."

"Bence benzer şeyler değiller."

"Belki öyle, belki değil. Bağımlılık nasıl olsa."

"O da doğru." Uzun süre bir şey konuşmadılar. Can duvara, Ayaz camdan dışarıya baktı. Ara sıra göz ucuyla birbirlerine bakıyor, ama göz göze gelmiyorlardı. Ayaz aklından geçenlere engel olamıyordu. Can onunla böyle konuştukça ona karşı daha çok sempati duyuyor, bunu da istemiyordu.

Can gözlerini kapatmıştı, Ayaz uyuduğunu sandı. Ama uyumamıştı, koltuk rahatsız olduğundan dolayı sürekli kıpırdanıp duruyordu.

'Hayır Ayaz. Böyle bir şey yaparsan daha çok şey olursun. Çağırma boşver." diyordu bir yanı. Diğer yanı ise 'sana bu kadar yardım ediyor. Bari rahat yatsın.' diyordu. Sağ ve solda olan meleklerin gerçekliğine inanacaktı neredeyse.

"Can?" Abi demek istememişti. Gerçi, onun buna ne tepki vereceğini bilmiyordu ama bir şey diyeceğini düşünmemişti.

"Hmm?"

"Şey, koltuk fazla rahatsız görünüyor. İstersen yanıma gel. Yani, rahat uyu diye."

"Yok ya, sıkışma sen. Önemli değil, zaten sabaha az kaldı."

"Rica ediyorum, benim için o kadar şey yapmışken o iğrenç koltukta yatmana gönlüm el vermedi açıkçası." Ayaz normalde böyle biriydi işte. Kibar, düşünceli, iyi...

"Sığamazsak zorlama ama." Başını salladı ve Can gelsin diye yana kaydı. Can çok da iri olmayan bedenini yatağa uzattı ve başını da yastığa koydu. Gayet de sığmışlardı. Ayaz onun parfüm -ya da kendi kokusunu- yakından alınca içinin hoş olduğunu hissetti. Tebessümüne engel olamamıştı.

"Can, tekrar teşekkür ederim her şey için."

"Hm hm. Uyu hadi."

Ayaz huzurlu olduğu için uyuması zor olmamıştı. Can da bir süre düşündükten sonra yanındaki çocuğa bir bakış atıp gözlerini kapattı.

Addicted (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin