2

717 93 121
                                    

iyi okumalaaar! ajan dyo ile tanışmanız için bekleyemiyorum :3

-

"Amaaaan tanrım - Wendy!" Baekhyun kızın kabinine kadar bağırarak ilerledi. "Wendy, beni duymuyormuşsun gibi davranma kızım. Joy ile olan işi çoktan bitirdiğini biliyorum - verileri yaktığını duydum. Buraya gel hemen!"

Kai gevezeyi susturdu ona inanamayan gözlerle bakarken. "Baekhyun, kafayı mı sıyırdın? Bu papatya çayını dinlenme odasında nereye koymakla ilgili değil: gizli bir görev. Bu konuşmamamız-"

"Sakinleş, Bay Mükemmel. Görevinin ayrıntılarına girmeyeceğiz, ama bu operatörle ilgili konuşmalıyız," dedi Baek heyecanla ayak parmaklarının üzerinde zıplarken.

"Neredeyse mesainin sonuna geldik. Bu saatte bu derece önemli olan şey ne?" Wendy yanlarına doğru süzüldü, düzgün gece ayakkabıları ahşap zeminde hemen hemen hiç ses çıkarmıyordu. Doğal kehribar rengi saçlarıyla görünüşü fazlasıyla dikkat çekici olmasaydı, Kai'a kalsa harika bir operatör olurdu. Kollarını göğsünde birleştirmiş, Baekhyun kaşlarını oynatarak onu bilgilendirirken yarı sinirli bir şekilde onu izliyordu kadın:

"Dyo ile göreve çıkacak."

Wendy'nin duruşu bir anda değişti, Kai'ın yüzüne bakmak için ondan tarafa dönerken ağzı açık kalmıştı, kızın kocaman açılmış gözleri karşısındaki adamı ürküttü. "Hadi oradan. Çok şanslısın!" Şiddetli bir şekilde omzuna vurdu adamın ve Kai hafif acı dolu inlemesini bastırdı, kız Baekhyun ile tiz sesli bağırışa benzer gürültüsüne dönerken omzunu ovdu. Ne boklar dönüyor burada? Grubun en normali olması konusunda Wendy'e güvenebilirdi genelde.

"Niye herkes ilgileniyor ki bununla?" Çekinerek sordu.

"Çünkü," Baekhyun açıklamaya girişti, "o yeni bir ajan. Sadece senin için değil, şirkete yeni geldi. Henüz kimseyle kalıcı olarak eşleşmedi."

"Of, benimle devam eder diye umuyordum gerçekten," Wendy alt dudağını ısırırken mızmızlanarak konuştu.

Baekhyun, Kai'ın masasının üzerine oturdu (çünkü neden olmasın, görünüşe bakılırsa bu sohbet Kai istese de istemese de devam edecekti) ve bacaklarını salladı. "Daha geçen gün onun hakkında konuşuyorduk çünkü-"

"Çünkü herifin sesi şey gibi, bilmiyorum bile cidden, bir melek değil. Şey... şey..."

"Günümüze ait bir yetişkin radyo kanalında gece DJ'inin çaldığı doksanlardan kalma, insanda bebek yapma isteği uyanmasına neden olan bir şarkı gibi." Baekhyun kendiliğinden konuştu.

"Bu, ah, acayip bir şekilde ayrıntılı bir tanım oldu," Kai yorum yaptı, Baek'i elindeki dosyayla masasından kovarken adama tedirgin bir bakış attı. "Artık çalışmaya geri dönebilir miyim lütfen?"

Navigatör Kai'ın masasından aşağı zıpladı ama Kai'ın sandalyesini bilgisayarının önünden çekip kendisinin ve Wendy'nin olduğu tarafa çevirdi hemencecik. Baekhyun onu sıkıştırmak ve dikkatini üzerinde toplamak için sandalyenin kol dayama yerlerine tutundu. "Anlamıyorsun, dostum."

Kai, Baekhyun'ın o derece kadar yakın ve hararetli olmasından rahatsız bir şekilde, sandalyesinde olabildiğince geriye yaslandı. Baek için bile fazlaydı bu.

Wendy, adamı resmen esir almış olan Baekhyun'a işaret ederek konuşmaya başladı. "Bu ahmak herifin drama queen eğilimlerinde ilk ben söylenirim ama adamın sesi cidden ayrı bir şey. Ben Dyo ile görev yaparken, kablo döşemek için çukur kazması gerekiyordu ve hemen hemen tüm görev boyunca homurdanıp durdu. Siktir et, sonrasında iç çamaşırımı değiştirmek zorunda kaldığımı söylemekten utanmıyorum bile."

What the Nightingale Spies (çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin