Ekim aynadaki yansımasına bakarken garip hissediyordu. Bu gece yıllar sonra ilk kez Ekim kimliğiyle yarattığı çirkin görüntüsüyle değil de insanların hayran kaldığı güzelliğiyle biriyle konuşacaktı. İntihar etmeyi denediği günden beri Ekim Solmaz insanların midesini bulandıran çirkin kız, Rüyaların Kızı ise sahnedeki duruşuyla bile insanları kendisine aşık eden kadındı. Şimdiyse... İkisinin de aynı olduğunu kabul ederek geçireceği ilk gece için hazırlanıyordu. Garipti. Rahatsız ediciydi çünkü saklanmaya alışmıştı.
"Ekim?"
Duyduğu sesle irkilerek arkasını döndü. Çağatay sahne kıyafetlerini giymiş, elinde bir buket papatyayla kapısında duruyordu. Papatyalar... En son bir buket papatyayla yıllar sonra gelmişti ona. Hastaneye gelip de en değerlisini bulamayınca da korkusunun tetikleyicisi olmuşlardı. İnsanlar sahneden indiklerinde onlara papatya buketi getirdiklerinde bile çöpe atıyor, o gece Ekimin yanından ayrılmasına izin vermiyordu kaybetme korkusu yüzünden. Yıllar sadece kadın için can yakan olmamıştı. Ona değer veren insanlar da kalplerindeki "yeniden intihar edebilir" korkusuyla acı çekmişlerdi.
"Sana böyle görünüyorken Ekim diye seslenmeyi özlemişim."
"Sanırım bende yakışıklı arkadaşıma yakışıklıyken Çağatay demeyi özlemişim," diyerek ikisinin de kahkaha atmasına sebep oldu. Elbette daha aşılacak çok engeller vardı ancak ilk adımı bu gece atacaklarını biliyordu genç adam. Papatyalar da bunun içindi zaten.
"O gün hemşire gittiğini söylediğinde... En sevdiğimiz papatyalar kabusum oldular. Ama şimdi biliyorum. Bir daha yapmayacaksın. Bu yüzden de sana papatyalarla gelmek istedim."
Genç kadın gülümseyerek buketi aldığında "Biliyorsun değil mi?" diye fısıldadı dolan gözlerini Çağataya çevirmeden önce. Hastaneden beri düşündüklerinin merkezinde elbette Yunus babayla Çağatay vardı. "Sen olmasaydın başaramazdım. Ölmeyi daha fazla denerdim ve en sonunda da bir şekilde başarırdım." Kollarını sıkıca arkadaşına sardı. Kendi canından, kanından olanların yapmadığı, yapmayı aklından dahi geçirmediklerini onun için yapan adam Çağataydı. Ne annesi ne babası ne Araf ne de Caner. Ekim Solmaz hala yaşıyorsa ve mutlu olmak için kendine şans verebiliyorsa sebebi kollarında olduğu adamdı. "Hayatımdaki varlığına hiçbir şeye minnettar olmadığım kadar minnettarım, Çağatay. Kimse senin kadar çok ve karşılıksız sevmedi beni. Teşekkür ederim. Ekimi de, Rüyaların Kızını da yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim."
Sahneye on beş dakika kaldığını öğrendikleri ana kadar birbirlerine sarılı halde gözyaşlarına akmaları için izin verdiler. Herkesi kaybedebilirlerdi. Herkes onları terk edebilirdi. Herkes onları parçalara bölebilirdi. Değişmeyecek tek şey vardı. Birbirlerine sahip oldukları sürece ayağa kalkmanın yolunu bulacaklardı çünkü dostluk böyle bir şeydi.
***
Gece her zamanki gibiydi. Enerjik şarkılar söylüyor, insanları coşturacak danslarla sahnelerini efsaneleştiriyorlardı. Tek farkla. Bu gece onları izleyen masalarda aileleri de vardı. Nazan Tözün, yurt dışından dönen kızı, Caner, Araf, hatta ve hatta hiçbir zaman mutfaktan ayrılmayan Yunus baba bile izleyiciler kısmındaydı. Ekim tarafından davet edilmişlerdi bir çok şeyin hem sonu hem de başlangıcı olan geceye.
Listedeki son şarkı da sonlandığında Çağatayla Ekim yüzlerindeki kocaman gülümsemeyle sarılıp sakinleşmek için kendilerine birkaç dakika verdiler. Sonra her zamanki samimiyetleriyle bağdaş kurarak sahneye oturdular. İnsanların onlarla ilgili en sevdikleri şey de buydu aslında. Yıllardır bu kadar hayran kazanmışken hala aynı mekanda ilk günkü gibi devam ediyorlardı.
"Aslında bu gece size her günkü gibi gelse de, bizim için özel. Sebebi de önemli kararlar vermiş olmamız." Ekim konuşurken Çağatay bateristin getirdiği gitarı aldı. Onlar için özel olan anlar dışında hüzünlü şarkılar söylemezlerdi, izleyiciler de bunu biliyordu. "Zor zamanlarımda, daha doğrusu zamanlarımızda dinlediğimiz bir şarkıyı söylemek istiyoruz size. Beni ben yapan şarkılardan biri olduğundan en doğru zaman şu anmış gibi geliyor. Umarım siz de seversiniz. Hem şarkıyı hem de kendinizi."
![](https://img.wattpad.com/cover/97291413-288-k355103.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Tamamlandı} Çirkin Aşkı
FanfictionAtılan tokatın sesi hala ikisinin de kulaklarında yankılanırken gözleri bir kez daha buluştu. İlk kez kadının gözleri de adamın öfkesine eşlik ediyordu. Bu adam ona binlerce kötü söz söylemiş, onu her fırsatta aşağılamış, ondan nefret etmiş, iğrenmi...