Çalan telefonumla gözümü araladım. Kim beni sabah sabah güzel uykumdan uyandırıyordu? Yan dönüp komüdindeki telefonumu aldım ve isme bakmadan yanıtladım.
-Kimsin? Ve beni sabah sabah aramanın nedeni nedir? İşin gücün yok "Taehyung'u sabah erkenden arayayım da rahatsız edeyim" diye mi düşünüyorsun? Konuşsana!
-Hyung, izin versen konuşacağım zaten.
Kook'un sesini duymamla gözlerimi yumdum.
-Yine mi sen Kook? Neden her sabah beni rahatsız ediyorsun?!
-Hyung burada azarlanması gereken kişi ben değilim, sizsiniz!
-Ne azarlanması?
-Hyung saat olmuş 10, tanrı aşkına neredesiniz siz?!
Gözlerim şokla açılırken telefonu kulağımdan uzaklaştırıp saate baktım. Gerçekten saat 10'du.
-Lanet olsun! Okula geç kaldık.
Yataktan doğruldum.
-Okula değil, kampa geç kaldınız hyung.
Telefonu şaşkınca kulağıma götürdüm.
-Ne kampı?
-Hyung, hani bugün kampa gidecektik ya, okul gezisi.
Elimle alnıma vurdum.
-Ben onu tamamen unutmuşum.
-Aklın neredeyse artık hyung.
İma yaptığında göz devirdim fakat Kook bunu göremiyordu.
-Tamam kes, neredesiniz? Biraz daha oyalabilirmisiniz onları?
-Hyung zaten yarım saattir oyalıyoruz!
-15 dakika? Sadece 15 dakika verin bize.
-Üff, acele edin hyung yoksa sizi bırakıp gideriz.
-Hemen geliyoruz.
Telefonu birşey demesine fırsat vermeden kapattım. Yanımda yatan meleğimin güzelliğini izleyecek kadar zamanım olmadığından Jimin'i hafifçe dürttüm.
-Jimin, hadi kalk bebeğim, kampa geç kalıyoruz.
Gözünü açıp aptal aptal etrafa bakınırken yatağımdan kalktım ve dolabıma ilerledim.
-Ne oluyor Taehyung?
Başımı hafif çevirip ona baktığımda Jimin gözünü ovuşturup bana bakıyordu. Hadi ama, zaman kısıtlıyken bunu bana yapma!
-Jim, bugün kampa gidecektik ya bebeğim, geç kalıyoruz. Biran önce hazırlanmamız gerekli.
Kafasını sallayıp yataktan kalktığında önüme döndüm ve siyah bir şort, üzerine de beyaz kısa kollu bir tişört geçirip lavaboya ilerledim. Yemek yemeye fırsatımız olmadığından dişlerimi fırçaladım ve lavabodan çıktığımda Jimin'de üzerini giyinmişti. O benim aksime pantolon giymişti fakat tişörtü benim gibi beyazdı.
-Sen dişlerini fırçala bende çantamızı hazırlayayım.
Kafasını sallayıp banyoya giderken iki tane sırt çantası aldım ve içine birkaç kıyafet ve iç çamaşırı koyup kapattım. Jimin daha lavabodan çıkmamıştı bende bu yüzden odamın kilidini açıp mutfağa ilerledim.
-Oh Taehyung uyandınız mı?
Anneme gülümseyip kafamı salladım. Anneme dün biz o işi yaptıktan sonra "uyuyoruz, lütfen bizi rahatsız etme" diye mesaj atmıştık, bu yüzden odamıza gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother ➳ Vmin
FanficKardeş olmak... Hayatına aniden yeni birinin dahil olması, ne garip birşeydir değil mi? Hayatına asla sevmem dediğin birinin dahil olması ve bütün hayatını değiştirmesi garip, bir yandan da güzeldir. Tabi bu duyguyu tek hissedenin sen olmadığın süre...