4.3~Eve dönüş~

856 93 265
                                    

Otobüste arkada tartışan Hoseok ve Yoongi hyung'u gülerek izliyordum.

-Hayır hyung gece ayağını ben koklamadım.

Hoseok hyung bıkkınca iç çekti.

-O zaman kim kokladı?

Lafa atıldım.

-Kesin Kook koklamıştır, onda bu potansiyel var.

Kahkaha atarak Kook'a bakarken onun dalgın bir şekilde camdan dışarıya baktığını gördüm.

-Neyi var bunun?

Hyunglara sorduğum soru karşısında aldığım tek cevap omuz silkmek olmuştu. Dudaklarımı büzüp dalgın dalgın dışarıyı seyreden Kook'a baktım.

-Ya Kook! Burada seninle dalga geçiyorum fakat bir tepki alamıyorum bu hiç adil değil.

Kook beni duymuyormuş gibi hala dışarı bakarken Jimin yakamdan tutup beni önüme döndürdü. Ona anlamaz bakışlarımı atarken iç çekip elini dudaklarıma koydu.

-Büzme şu dudaklarını.

Neşem yerine gelirken dudaklarımı daha çok büzdüm.

-Ne oldu? Yoksa öper-

Aniden dudaklarıma değen dudaklarla gözlerim kocaman açılırken Jimin benden uzaklaşıp sırıtarak bana baktı.

-Ya Jimin! Neden aniden öpüyorsun? Hem etrafta insanlar var.

Jimin omuz silkip elindeki telefonla uğraşmaya devam etti. Bende tekrar arkamı döndüm. Kook'un eskiye dönmesi gerekiyor, onu kızdırmayı seviyorum.

-Ya Kook, neyin var söylesene!

Aniden irkilip bana baktı.

-Ne dedin hyung?

İç çektim.

-Neyin var dedim.

Gözlerini tekrar dışarı çevirdi.

-Daha ne olsun hyung? Hobi hyungun deniz kokusu yüzünden denize veda edemeden eve dönüyorum.

İç çekip elini cama yasladı.

-Zavallı denizciğim, ona veda edemedim diye kim bilir ne kadar üzülmüştür.

Gözlerimi kocaman açıp ona şaşkınca baktım.

-Arkadaşlar, Kook'u da kaybettik, geçmiş olsun.

Kafamı iki yana sallayıp önüme döndüm. Jimin kulağına kulaklığını takmış ve gözlerini yummuştu. Telefonumu çıkarıp onun bu halini çektim. Çok sevimliydi.

Elimi bir kulağına götürdüm ve kulaklığını çıkardım. İrkilip bana bakarken gülümsedim ve çıkardığım kulaklığı kendi kulağıma takıp kafamı Jimin'in omzuna koydum. Gözlerimi yumdum ve eve gelmeyi bekledim.

~~~~~

-Biz geldiikk.

Neşeli neşeli kapıyı açan anneme sarıldım.

-Hoş geldiniz oğlum.

Annem benden ayrılıp Jimin'e de sarılırken kapıda Bay Park'ı gördüm. Gülümseyerek ona bakarken o gülümsemiyordu, morali bozuk gibiydi.

-Merhaba Bay Park.

Önünde eğildiğimde hafif tebessüm etti ama bu içten bir tebessüm değildi. Bu sahte bir gülümsemeydi fakat çok takmadım.

-Ben odama gidiyorum, çantalarımı koyacağım.

Hepsi beni onaylarken odama gittim ve çantamı boşalttım. İşim bitince kendimi yatağa attığımda içeri Jimin girdi.

Brother ➳ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin