Sevdanın adı VATAN olunca, Dile ELHAMDULİLLAH yakışır.
Medya: Sezen Aksu - Vay
3 ay sonra...
Sıcak yaz ayının verdiği huzurla yummuştu gözünü ve kuş cıvıltılarını dinliyordu. İyice belirginleşmiş karnının üzerine koymuştu elini ve elinin altında hissettiği kıpırtıyla gözlerini açtı ve tüm içtenliğiyle gülümsedi parıldayan gökyüzüne. Doktor bol bol yürümesini söylemişti ve Betül de her zaman geldiği parka gelmiş erik ağacının altına oturmuştu. Bebekleri beş buçuk aylıktı artık ve karnı çokça büyümüştü. Geçen ay cinsiyetini öğrenmek istemişlerdi ama bebekleri buna müsaade etmiyordu bir türlü, kendini gizliyordu her seferinde.
Ona yaklaşan ayak sesleriyle başını yan tarafa çevirdi ve gördüğü yüzle gülümsemesi daha da yayıldı yüzüne. Murat hemen yanına oturmuş elinde ki su şişesini de yanına bırakmıştı.
- Hava çok sıcak, bol bol su içmelisin güzelim.
Betül su şişesini alıp biraz içtikten sonra yanına koydu ve ardından Murat'ın elini tutup karnının üzerine koydu. O sıra gelen tekmeyle Murat heyecanla baktı.
- Hissettim onu.
- Bu günlerde çok hareketli, sürekli tekme atıp duruyor.
Yeni gelen tekmeyle Murat eğilip Betül'ün karnını öptü.
- Bize naz yapıyor, göstermiyor kendini.
- Göstermesin Murat, hatta biz de hiç bakmayalım cinsiyetine. Doğduğun da sürpriz olsun hepimize, olmaz mı?
- Neden olmasın, bence gayet iyi olur.
Betül ayaklarını bağdaş yapıp belini dikleştirdi ardından derin bir nefes alıp verdikten sonra başını Murat'ın omzuna yasladı.
- Seni çok seviyorum kadınım.
- Bende seni seviyorum adam.
Kuş sesleri kulaklarını doldururken hafif esen meltem serinletmişti onları. Biraz öyle oturduktan sonra tekrardan ayağa kalkıp eve doğru yürüdüler. Bir marketin önünden geçerken Betül tatlı tatlı Murat'ın gözüne bakınca anlamış oldu.
- Ne istiyormuş benim meleklerim.
- Domates turşusu.
Beraber markete girip alış veriş yaptıktan sonra tekrardan evlerine doğru yürüdüler. Eve girdiklerinde birlikte mutfağa geçmişlerdi.
- Bu akşam size kremalı mantar çorbası yapacağım. (Murat)
- Yine çok güzel olacağı kesin.
Murat yemeği yaptığı sıra da Betül de malzemeleri ona veriyordu. Yarım saatin ardından her şey hazırdı, masaya oturup yemeklerini yemeğe başladılar. Betül'ün sesiyle kardırdı başını.
- Aşkım, bize bir şey olursa bebeğimiz ne yapar?
- O nasıl söz güzelim. Düşünme böyle şeyleri.
- Benim de senin de annen yok, bunun eksikliğini hep yaşıyoruz. Ya bebeğimiz de yaşarsa?
Murat suyundan bir yudum alıp Betül'ün elini tutup gülümsedi.
- Biz nasıl güçlü duruyorsak bebeğimiz de öyle güçlü duracak çünkü o bizim çocuğumuz.
Betül de gözlerine bakıp gülümsedi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı ve Beyaz'ın Çocuklar'ı ('Mesele Vatan!' Serisi 1) TAMAMLANDI
Não FicçãoBaş kahramanımız KIZ ASKER! Vatan; sevdası sonsuz, aşkı onsuz olmayan yegane şeydir. Kalpten sevgi, imandan inanmak yeterliydi onu sevmeye. Nereye gidersen git yine de vatan dersin vatan! Yastığımız mezar taşı üstümüzde al bayrağın gölgesi! Memlek...