2.BÖLÜM

647 103 52
                                    

Dün gece sürekli kabuslarla uyanmış ve tüm gecenin içine etmiştim. Şimdi ise beyaz tenimin belli ettiği uykusuz gözlerle kahvaltı masasına oturmuş ve tabağımdaki kiraz domateslerle oynuyordum. Canım hiçbişey istemiyordu. Babam ve Annemin sohpeti koyulaşmışken telefonuma bir mesaj geldi. Ben Anıl olduğunu düşünüyordum. Ama o değildi.

Kimden: Veda
"Gül evine varabildin mi? Dün gece seni aradım ama açmadın. Merak ettim"

Evet evime varabildim Vedacım. Hatta onun öncesinde bir cinayete tanık oldum. Peşime mafya taktım. Anıl diye bir çocukla tanıştım bu gün beni yanına çağıracak ve ben belkide evime bir daha asla dönmeyeceğim

Hadi ama iç ses! Sus!

Kime:Veda
"İyim merak etme. Erken yattım o yüzden görmemişimdir." diye yazdım ve telefonu bıraktım. Şimdi düşünmem gereken tek şey bu evden çıkıp geri gelmeyişimi normalleştirmek. Düşün düşün hadi Anıl mesaj atabilir. Buldum!
Başımı kaldırdım ve Annemle Babamın yüzlerine baktım.
" Anne, Baba! Okulun yaz kampı var. Seneye son sınıf olacağımız için bize yapılıyormuş. Katılmak istiyorum" dedim. Ailem genelde asosyal oluşumdan rahatsız olan ebeveynlerdi ve böyle etkinliklere her zaman onları ve Vedanın zoruyla katılırdım. Ama bu sefer ben istediğim için şaşırmışlardı.

Kabul etmeleri gerekiyordu. Kabul etmeleri gerekiyordu. Ve ettiler de.
" Gül kızım gerçekten bunu sen mi istiyorsun?" babam inanamayarak sorduğunda gülümsemeye çalıştım ve "Evet" dedim.
"Seneye son sınıf olucam ve derslerden kendime vakit ayıramıycam. Bu yüzden bu yazı güzel geçirmek istiyorum" dediğimde babam başını salladı ve anneme döndü.
"Sen ne diyorsun Efsun" dedi.
Annem gülümsedi ve sevindiğini belli ederek hemen cevapladı.
"Tabii ki gidebilir" dediğinde hala zordan gülmeye çalışıyordum. Babam tekrardan başını salladığında
"Hadi bakalım koş izin belgeni getir" dedi. Hayır. Ben bunu tamamen unutmuştum.
"Tamam babacım" deyip odama çıktım ve bilgisayarımdan sahte bir belge hazırlayıp çıktı çıkarttım. Aşağı indiğimde Seda abla kahvaltı masasını topluyordu ve babamlar salona geçmişti.

Derin bir nefes alıp salona geçtim ve kahkahalarla gülen anne ve babamın arasına oturdum. Belgeyi ve kalemi babama uzattığımda elimin titrediğini fark ettim. Hemen elimi çekip bacaklarımın arasına sıkıştırdım ve titremesine engel olmaya çalıştım. Babam belgeyi okumaya başladı. Sahte olduğunu anlamaması için Allaha yalvarıyordum. Okuduktan sonra bana döndü ve çatık kaşlarla bakmaya başladı. Anladı dedim içimden. Kesin anladı.
"Kızım burada gitme tarihi bugün yazıyor. Bize neden daha önce söylemedin." dediğinde aslında rahatlamıştım. Çünkü bu yalan uydurabileceğim bir konuydu.
"Baba ben aslında unutmuştum ve dün geceki partide bana Veda hatırlattı. Birazdan hazırlanırım zaten çok uzun sürmez" dedim ve babamım sahte belgemi imzalayışını izledim.

İçine rast gele eşyalar koyduğum bir valiz ve içine sahte belgemi attğım bir çantam vardı. Hazır bir şekilde bekliyordum. Neyi mi? Tabii ki Anılın mesajını sıkıntılı bir nefes verip yatağıma oturduğumda telefonum titredi. Mesaj gelmişti.

Kimden:Adsız
"Yarım saate sizin evin bir alt sokağında seni bekliyor olucam. Bir de umarım bir valiz hazırlamışsındır. Hazırlamadıysan da hazırla bide sana alışverişle uğraşmayalım."

Mesajı okuduktan sonra rahat bir nefes aldım. Bende bu valiz ne olucak diyordum. Ama valiz istediğine göre sanırım ordan oraya kaçmayacaktık. Belli bir yerde duracaktık.

Saat öğlene geliyordu ve benim artık evden çıkmam gerekiyordu. Yoksa annem ve babam şüpheleneceklerdi. Valizimi de alıp aşağı indiğimde annemler hala daha salondaydı. Yanlarına gidip yanaklarına bir öpücük kondurup veda ettikten sonra valizimi de alıp dışarı çıktım ve alt sokağa doğru yürümeye başladım. Şanslıydık ki şöförümüz Ali Amca bugün izinliydi. Yoksa beni o götürmek isterdi.

FOBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin