12.BÖLÜM

297 62 20
                                    

Yukarıda Vedayı görüyoruz👆
Görünmüyorsa burdan bakabilirsiniz 👇

Hayatı bana iki kelime ile anlatın desem ne dersiniz? Ben acı çekmek ve mutlu olmak derdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatı bana iki kelime ile anlatın desem ne dersiniz? Ben acı çekmek ve mutlu olmak derdim. Hayat bu ikisinin karışımı aslında en yıkılmış en bitmiş olduğunuz o anda bile mutluluk tutuyor elinizden. Tuttuğunuz o el ile yürürken hayatın diğer yüzü çelme takar ayağımıza. Düştükçe kalmak isteriz, kalktıkça düşürmek isterler. Biz düştükçe daha da güçleniriz ama. Onlar istedikleri kadar düşürsünler. Biz yeniden kalkarız ve devam ederiz yolumuza. Taşa mı takıldık fırlatırız denizin serin sularına. Açarız yolumuzu, bakarız önümüze. Dizimizdeki, elimizdeki yaralar asla bizi yarı yolda bırakmaz. Biz kalktıkça daha çok düşeriz, düştükçe kalkıp bu sefer yürümek yerine koşarız biz. Yakalayamazsınız bizi. Biz çok güçlüyüz çünkü. Çok hızlı koşarız biz. Çok ama çok güçlüyüz biz...

"Gül! Hadi uyan canım. Güül!!"

"Ne oluyo ya?" gözlerimi Vedanın başımda dikelmiş benle konuşmaya çalışan yüzüne açtım. Yine uyumuştum ve yol bitmişti. Uçak inmek için hazırlık yaparken kemerlerimizi taktık ve inmeyi bekledik. On dakika içinde indiğimizde adımımı attığım gibi kollarımı açıp esnemeye başladım. Yine uykumu alamamıştım.

Buraya gelince annem ve babam aklıma geldi yine. Gözümden akan yaşı sildikçe yerine yenileri ekleniyordu. Benim onları kaybedişimin üzerinden nerdeyse bir hafta geçmişti. Ama ben sanki hiç gitmemişler gibi hissediyordum. Sanki hep omzuma dokunup bana destek vermişler gibi.

"Valizin." Batı yanıma gelip bana valizimi uzattığında isteksizce gülümsemeye çalıştım.

"Batı! Konuşabilir miyiz?" dedim. Onları gördüğüm son yere gidecektim. Onları orda bıraktığım son yere. O şantiyeye gidecektim. İçimden bir his onlar orda diyordu. Onlar orda ve seni bekliyorlar. Acınla orda yüzleş diyordu.

"Bir sorun mu var?" dedi. Artık ben nasıl söylediysem çok endişeli görünüyordu.

"Yok bir sorun yok. Sadece benim bir arabaya ihtiyacım var. Bana bir araba ayarlayabilir misin?"dedim. Fazla kişinin bilmesini istemiyordum. Sadece Batı bilse yeterdi.

" Kimseye söylemek yok ama."diye de ekledim. Biraz düşünceli görünüyordu. Araba ayarlayabileceğini biliyordum. Onun şuan düşündüğü ayarladığı arabayı bana vermekti. Benim için korkuyordu. Diğer herkes gibi.

" Lütfen! "dediğimde sonunda ikna olmuş gibi başını salladı ve" Tamam "dedi. Kulağıma eğildi ve
" Otoparkın aşağısında giriş kısmından sola dön. Orda mutlaka bir görevli görürsün. Görevliye bir araba kiralamak istediğini söyle. Benim adımı ver. Burdan çok araba kiraladım ben. Benim adımı verirsen senden bişey istemez hatta seni beyaz bir arabanın yanına götürür. Arabayı al işini hallet ve aldığın yere bırak. Sıkıntı olmaz."dedi. İnanmıyorum kabul etti ve herşeyi söyledi bana.

FOBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin