26. Bölüm PART 1

186 37 26
                                    

Bir sonraki tanıtımımız Veda 👆🏻

Bir sonraki tanıtımımız Veda 👆🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat neydi? Nelerden ibaretti. Sayısız aldığımız nefeslerden mi oluşturdu hayat? Yoksa tecrübelerimizden mi? Neydi hayat? Bizim bir hayatımız var mıydı? Yoktu. Yaşayıp gidiyorduk öyle. Tüğü düşen bir kuştu hayat. Kaybetmişti, süzüldü gökyüzünden yavaş yavaş. Ne kadar uçsa da özgür değildi, yaşıyordu ama bir hayatı yoktu. Tüyleri usul usul yeryüzüne konmaya hazırlanırken içi sızlar kuşun. Ama üzülmez, bir adım daha atmıştır hayatı bulmaya, bişeyler kaybetmeden çok güzel bişey olmazdı çünkü, kuş biliyordu bunu. Tüyü gitti diye üzülmedi o yüzden, çünkü hayatını kurucaktı.

Gül Aksu
(Günümüz)

Asansörden inmiş Anılla beraber içeri gireceğimiz sırada içeriden Batı, Anıla seslenmişti. Ama bu öyle bir sesleniş değildi, sanki gidin der gibi, endişe, korku dolu bir seslenme sezmiştim. Çünkü bu her zamanki Batının sesi değildi.

İçeri girdiğimizde bizi önce kırık cam parçaları karşıladı. Yerde tuz buz olmuş camlar, kırılmış bardak ve tabaklar, bütün koridor boyunca vardı.

"Şunları giy güzelim, ve arkama geç" Anılın bana uzattığı terlikleri giydikten sonra içeri doğru ondan önce birkaç adım attığımda kolumdan tuttu.

"Arkama geç demiştim" inadı bir kenara bırakarak öne geçmesine izin vermiştim ve yavaş yavaş salona ilerlediğimiz sırada onu görmüştüm. Onu. Anladınız mı?

"Hımm ıhımm"

Gözlerim dolu dolu ağzı bantla sarılmış ve çırpınan anneme baktım. Size onlar ölmedi demiştim değil mi? Onlar burda, tam karşımda, Haldunun yanındaki sandalyelere bağlanmış duruyorlardı. Anneme ve babama baktıktan sonra gözlerimi çevirdiğim sırada Masal, Batı, Veda ve Doğunun kollarından tutup bağlandığını ve yere çöktürüldüğünü gördüm.

"Anıl" titrek çıkan sesim sonucu Anıl elimi daha sıkı tutmuştu ve olabilecek en büyük siniri ile Halduna bakıyordu. Bu hali beni bile korkutmuştu. Şuan duvara yumruk atsa emin olun kırılırdı, o kadar sinirli bakıyordu ona ve gözleri kızarmıştı sinirden.

"Sonunda gelebildiniiz!" Haldun iğrenç ve iğneleyici sesiyle bize baktığında ürkmüştüm. Annem hala çırpınıyor babamsa sakin kalmak için arkada bağlanan ellerini sıkıyordu. Onları tekrar görmek gözlerimin dolmasına sebep olurken Anılın elimi daha çok sıkmaya başladım.

Güçlenmişti ve geri gelmişti. Bulmuştu bizi, bir hafta önce görmüştüm onu burda. Balkondan aşağı baktığımda görmüş ve gitmek istediğimi söylemiştim. Geç kalmıştık. Buradaydı. Tek korkum ben dışında birine zarar gelmesiydi. Kendimi önemsemiyordum ama ben dışındakileri önemsiyordum.

FOBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin