Korkularıyla yüzleşmek zorunda olan bir kız ve intikam peşinde koşarken Aşka düşeceğinden habersiz bir çocuk.
GÜL ve ANIL
Anılın sert kişiliği Gülün fobileri yüzünden korkan hayatına ilgi duyar ve Gülü tanımak için elinden geleni yapar. Gül hiçbirin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağmurda sığınıcak yer arayan bir yavru köpek gibi çaresiz kalmıştık biz. O yavru köpek yanlzıdı, annesi olsa böyle olur muydu? Annesi onu korur, üşütmezdi. Ona zarar gelmesine izin vermezdi. Onu doyurur, masallarla uyuturdu. Yavru köpeğin en huzurlu uykusu olurdu bu. Benim annem gitmişti. Benim uykum huzurlu değildi, ben üşüyordum, kalbim üşüyordu. Bana zarar geliyordu, ruhum kırılıyordu. Ben yiyordum ama yemiş gibi hissetmiyordum. Ben... Ben ne oluyordum?....
Kapıdaki görevliye davetiyeyi uzatmamla önce kontrol etti ve ardından bana garip bir şekilde baktı.
"Teyzem bizim katılmamızı istedi" dediğimde listeden bir yer işaretledi ve bizi içeri aldı. Halit beyin görkemli evinin büyük salonuna girdiğimizde içeriye bir göz attım.
Bordo beyaz üniformalı bir kız yanımıza gelince durmuştuk.
"İclal hanım" dedi ama bana bakmıyordu. Kim İclal bilmiyordu büyük ihtimalle.
"Evet" diye bakışlarını üzerime aldığımda gülümsedi ve bir kıza el işareti yaparak yanına çağırdı.
"Buyrun efendim ben size yerinizi göstereyim" diye gelen kız bizimkileri götürdüğü sırada aynı kızla hala göz göze bakışıyorduk. Birşey demesini bekliyordum ama bizimkiler gidene kadar susutu. Anılın bakışları üzerimdeydi, emindim. Ne kadar tedirgin de olsam kıza gülümsüyordum.
"Efendim! Sarp bey sizi balkonda bekliyormuş" dediğinde şok olmuştum. Nerden çıktı bu Sarp şimdi. Kim bu? İclalin sevgilisi falan mı? Ama ilişkisi yok yazıyordu.
"Sarp kim?" dedim en sonunda pot kırmayı bile göze alarak. Çalışana pot kırsam sıkıntı olmazdı ama bu Sarp önemli ise ona kırarsam çok kötü olurdu.
"Efendim, Sarp bey, Betül hanımın can dostu Haldun beyin, oğlu. Sizi evlendirmek istiyorlardı ama Haldun bey katılamadı, gördüğüm üzere siz gelmişsiniz ama Betül hanım da gelmemiş." dedi ve aynı gülümseme ile yanımdan gitti. İşte şimdi bitmiştim. İclal bunu zaten niye sosyal medyaya yazsın ki ama ne bileyim belki bir magazin haberine de mi çıkmadınız ya. Belki de yeni tanışıyorlardır. Umarım öyledir.
Masaya geçtiğimde bir yanımda Anıl bir yanımda Batı vardı. Birazdan kalkıp balkona gidicektim ve sadece haber vermeye gelmiştim. Üstelik tek sorun bu değil ki, Haldun oğlunu göndermişti ama o lanet bedenini getirmemişti. Bir umut babasının yerini Sarptan öğrenicektim. Etrafımızda dolanan insanların bizi duyma ihtimali ile rolümüzdeki isimleri kullandım.
"Alihan" dediğimde zaten bana bakan yüzü soran bir hal almıştı.
"Ne oldu İclal?"
"Benim balkona çıkmam gerek"
"Neden?"
"Haldun gelmemiş ama oğlu Sarp burdaymış. Bu Betül Haldunun can dostuymuş, İclal'i can dostunun oğlu ile evlendirmek istiyormuş." dediğimde gözlerindeki yeşil öyle bir koyulaştı ki şuan yüzünü bile görmediği Sarpı bulup öldürebilirdi.
