Kintsugi

9. Bölüm

Umbambauu saariii Umbambau yeh!

Umbambau saaarii Umbambau yeh!

Sarı Sarı şarkısı yanık bir sesle zihnimde söylenirken saati kontrol ettim. Aslında şarkıyı söyleyince şarkının klibini de izleyesim geldi. Klipte ve şarkıda tam da benim hoşuma giden detaylar var. Evet, o detaylar aslında ilgi çekmeyen şeyler ve gariplik benim absürt bakış açımdan kaynaklanıyor.

Mesela neden umbambau? Maldivlercede bir anlamı mı var? Ve ben bu anlamını bilmediğim garip kelimeyi duyunca neden bu kadar keyif alıyorum? Klibi Maldivler'de çekilen bir şarkıda zurna sesi duymak neden bu kadar hoşuma gidiyor? Sadece bu şarkı da değil, başka şarkılar da var böyle hoşuma giden. Ay bak izleyesim geldi. Bi' ara bakayım da keyifleneyim, şimdi böyle ortalık yerde kendi kendime sırıtmayayım. Düşününce bile sırıtmaya başladım, izlersem yarılarak güleceğim tutar falan durduk yere rezil olmayalım.

O değil de içimden bir his Serpil Teyze'nin beni bi' oyuna getirdiğini söylüyor. Bir şeyler çeviriyordu, orası kesindi. Ama ne?

Saağğrı saarı

Kimin yaağrı

Bu şarkı nereden geldi ki aklıma?

Saağrı saağrı

Sarı çiçek

Haa! Serpil Teyze sarı çanta demişti.

Herkes yalaaan
Sensin gerçek!

Az bi' dur bakalım. Tekrar düşünelim; Ben eve yeni gelmiştim, üzerimi değiştirip Miraylarla alışverişe gidecektim. Serpil Teyze beni aradı, hemen TOKİ'deki kafeye gel, pek önemli, pek acil dedi. Aman sarı çantanı sakın unutma dedi. Serpil Teyze benim sarı çantamı nereden biliyor diye düşünemeden apar topar çıktım, bir koşu buraya geldim ve Serpil Teyze'nin gelmesini bekliyorum. Hakkaten nereden biliyor? Aaa kuşlar için toplandığımızda takmıştım. Sarı çantama mı dikkat etmiş... Korkmalıyım galiba.

Acaba Miray'larla ilgili bir şey mi oldu ki? Sanmam, o konuda her şey yolunda. Miray, ailesine Alper'le olan durumunu anlattı. Bu hafta sonu onu istemeye Safranbolu'ya gideceğiz. Meltem'le bohça alışverişini yapıyorlar hatta şimdi. Ben de burada oturarak onları ekmiş oluyorum.

Hem Miraylarla ilgili bir sorun olsa, Serpil Teyze'den önce Miray bana bunu söylerdi. Gerçi Miray Hanım'ı gördüğümüz mü var... O, Çarşamba gününden Safranbolu'ya gideceği için Ali Hoca'yla makale derdine düştüler.

Mesele Miray da değilse Serpil Teyze beni neden alelacele çağırsın ki? Ayrıca acil olan durumla sarı çantamın ne alakası var? Hem de niye burada bir kafeye çağırıyor? Serpil Teyze'de hiç öyle canı sıkılınca kafelerde oturan bir tiyze  havası da yok.

Kafe...

Sarı çanta...

Ooooooğğğ!

Haaayııırrr!

Olabilir mii!!!

Tuzağa düşürüldüğümü fark edip hemen kalkmıştım ki uzuuunca boylu biri "Aylin Hanım?" dedi, yanımda belirerek.

Al işte! Tam tahmin ettiğim gibi!
Ben nasıl da düştüm bu oyuna!

"Buyurun?" dedim karşımdaki genç adamı inceleyerek.

Siyah kısa saçlı, kara kaşlı, kara gözlü, esmer, kirli sakallı bir delüğanlıydı karşımdaki. Gri renk tişört üzerine siyah deri ceket ve mavi kot pantolon vardı üzerinde. Bu sıcakta deri ceket? Elinde tuttuğu saksıda sarı lale fidanları vardı ve  saksıyı arkasına saklama çabasındaydı sanki.