***TAEHYUNG***
Gözlerimi hafifçe araladığımda Jungkook yanımda kıvrılmış uyumaya devam ediyordu. Ömrüm hayatım boyunca görüp görebileceğim en iyi manzaraydı sanırım. Yavaşça kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp geri döndüm. Saat uyanmak için fazlasıyla geç olmuştu aslında. Masadaki ilaçlara baktım. İlaçlarını sürmem gerekiyordu ancak uyandırmak istemiyordum. Gidip kahvaltıyı getirene kadar belki uyanırdı o zaman sürerdim kremleri. Hem uyandırmamış olurdum. Bu düşünce bana gayet cazip gelmişti.Anahtarı alıp sessizce dışarı çıktım. Jimin'e bakmak için kapısının önüne gelmiştim. Belki de Yoongi iledir diye düşünüp geri vazgeçip mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde biraz şaşırmıştım. Yoongi hyung dünki kıyafetlerle geç kalmışçasına hızlıca ağzına bir şeyler atıyordu. Muhtemelen Jimin'in odasında kalmıştı. En azından kıyafetlerinden öyle anlaşılıyordu.
"Ah Yoongi hyung..."
Bana döndüğünde göz altları uyumadığını haykırıyordu. Gülümsemiştim.
"Günaydın Taehyung."
"Günaydın hyung. Jimin'in odasındasındır diye düşünmüştüm."
Gözlerini kaçırmıştı. Jimin'in adını duyar duymaz gülümsemiş olması gözümden kaçmamıştı.
"Ordaydım zaten. Yapacak işlerim var Taehyung. Akşam yemeği için senin odada toplanırız. Sonra görüşürüz."
Derken aceleyle hareket etmiş ve mutfaktan ayrılmıştı.
"Bir şey mi istemiştiniz?"
Bana bakan aşçıya dönmüştüm.
"Ah... şey... Jungkook için bir şeyler almaya geldim. Çorba verebilir misiniz?"
"Dün de çorba götürmemiş miydiniz? Farklı bir şeyler verebilirim."
"Ben de öyle isterdim ancak doktor sadece sıvı şeyler tüketmesini istedi."
"Pekala."
Bir tepsiye büyük bir tabakta çorba koyup bana uzatmıştı.
Odama dönmeden Jimin'e bakmalı mıydım ki?Jimin'in kapısını tıklattım. Kapıyı hemen açtı. Elimdeki tepsiye bakıp gülümsedi.
"Efendim Taetae?"
"Yoongi hyungun odandan sonunda çıkabildiğini görünce nasıl olduğuna bakayım dedim. Odama gel istersen."
"Duş aldıktan sonra geleceğim."
Gülüyordu. Deli gibi gülüyordu. Öyle güzel gülüyordu ki muhtemelen gülmekten yanakları acıyordu şu an. Gece kesinlikle bir şeyler yaşanmıştı.Sessizce odama girdiğimde ayaklanmış Jungkook'u gördüm. Banyodan çıkmıştı.
"Beni niye beklemedin? Tek başına kalkmasaydın keşke."
"Altıma mı işeseydim?"
Gülmüştü. Kaşlarımı çatıp ben de gülmüştüm. Yatağa yönelip tepsiyi komodine koymuş ve yeniden Jungkook'un yanına gidip yürürken ona destek olmuştum. Aldığı darbe göğsündeydi ancak ağrısı muhtemelen her yere yayılıyordu ve bu da neredeyse tüm hareketlerini kısıtlıyordu. Kötü haldeydi. Buna rağmen dün yanıma acısına aldırmadan koşarak gelişini düşündüm. Gözlerim dolmuştu.Yatağa oturtmuş dünki gibi ona çorbayı içirtmeye başlamıştım.
"Ah çorbalardan usanana kadar bana sadece bunlardan içireceksin galiba?"
"Doktor böyle söyledi başka ne yapabilirim ki?"
"Biliyorum biliyorum..."***
Yemeğini yarıladıktan sonra bana bakmıştı. Düşünceliydi.
"Sen yemeyecek misin?"
"Aç değilim."
Tüm bu yaşananlar iştahımı tamamiyle kapatmıştı. Midem kasılıyordu. Açtım ancak yemek istemiyordum. Yesem de muhtemelen geri çıkaracaktım.
"Aç olmamanın imkanı yok. Yemeyeceksen yemeyeceğim Vante."
"Jungkook çocuk musun?"
"Hayır sadece yemek yemeni sağlayabilecek tek şeyin farkındayım. Çok ciddiyim yemezsen yemeyeceğim."
"Midem iyi değil. Yesem de geri çıkarırım muhtemelen."
"Bunu yemeden bilemeyiz."
Elimden kaşığı almış ve dolu kaşığı bana uzatmıştı. Kafamı sağa sola sallamıştım.
"Aç ağzını Vante."
Sesi sert çıkmıştı. Yemem için her şeyi yapmaya hazır gibi duruyordu.
Yemeği bana yedirmeye başladığında gülmüştüm.
"Rolleri mi değiştik?"
O da gülmüştü.
Canı acımaya başladığında kaşığı elinden almış, bir ona bir de kendime içirmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"JUVAN." |TaeKook| ✔️
Fanfiction"Bana beni geri verebilir misin, Jungkook?" -KTH to JJK *minific* [TAMAMLANDI]