***2 Hafta Sonra***
"Pekala JK. Gayet iyisin. Artık normal hayatına dönebilirsin ancak yavaş yavaş. Kendini çok zorlama. Vücudun hala zehrin bir kısmını atmaya çalışıyor. Vücuduna biraz daha zaman ver."
"Pekala doktor bey. Teşekkür ederim."
"Çok teşekkürler."
Doktor odadan çıktığında Jungkook tişörtünü giyinip eve geri dönmek için ayaklanmıştı bile. O artık daha iyiydi. Çok daha iyiydi.***
Odaya döndüğümüzde elinden tutmuş ve onu banyoya sokmuştum. Ne yapacağımı anlamıştı. Suyu açıp onu soymaya başladığımda bana dikkatle bakıyordu. Her bir hücremi ezberlemeye çalışıyordu.
"Yarın işe başlayacağım. Sen de eğitimini daha fazla erteleme istersen."
Ona yaklaşıp gözlerine baktım.
"Emin misin? Hala tam olarak iyileşmedin."
"Vante ben gerçekten iyiyim. Bu benim işim ve eğer daha fazla geri dönmezsem beni burdan atacaklar."
Gülmüştü. Dönmesi şart değildi ancak bir şeyler yapmak istiyordu.
"Pekala."Önceden yaptığımızın tam tersini yapmak istiyordum. Bu sefer ben onu önüme oturtmuş, ben onu yıkamaya başlamıştım.
"Bunu önceden yaptığımızda bir şeyler olmuştu. Yerlerimizi değiştirdiğine göre... bana bir şeyler yapmayı mı planlıyorsun sevgilim?"
Gülmüştüm.
"Sadece üzerinde haftalardır biriken kiri çıkarmaya çalışıyorum Jungkook."
"Ah pekala. Ben de sevinmiştim."
"Sadece iyileştiğinden emin olmamı bekle."
"Ben iyiyim Vante."
Arkasını dönüp dudaklarımdan öpmüştü. Anında hareketlenen hormonlarımı engellemeye çalışıyordum.
"Jungkook yapma."
Sesim fısıltıyla çıkmıştı. Yavaşça boynuma yönelmiş dudaklarıyla tenimde resmen oyun oynuyordu.
"Jungkook ciddiyim yapma."
Kollarımla onun geri önüne dönmesini sağlayıp şampuana uzandım.
"Ama ya..."
Çıkardığı itiraz mırıltıları gülmeme neden oluyordu. Her ne kadar bunun olmasını engellesem de içimde onun için yanıp tutuşan tarafım hala alevler içindeydi.
Çok sıcaktı. Suyun içinde terliyordum resmen. Jungkook'un cidden bana, vücuduma ne yaptığını anlayamıyordum.
Küvetten çıktıktan sonra sandalyeye oturtup saçlarını kurutmaya başlamıştım.
Gözleri vücudumda geziniyordu. Sadece eşofman altlarını giyinmiştik ve üstümüz çıplaktı. Ve ben üstümde onun gözlerini fazlasıyla hissedebiliyordum. Vücudum ortalamanın üstündeydi ancak onunkinin yanında bir hiçti.
Gözlerim saçlarından gözlerine sonra da dudaklarına indi.
Daha fazla kendimi tutmak istemiyordum. Haftalardır bu bedene hasrettim. Ona dokunmak istiyordum.
Gözlerimdeki kararmayı görmüş olmalıydı.
Eğilip dudaklarımla dudağını bulmuş onu emmeye başlamıştım. Anında ayağa kalkmıştı. Kollarım özlediğim bedenine yerleşmişti. Bacağıma uzandığında beni kucağına alma isteğine karşı koymamıştım. Banyodan çıkıp yatağa yönelmişti. Sırtım yatakla buluştuğu anda onu kendime çekip döndürmüştüm. Şu an altımda kalması afallamasına neden olmuştu.
"Bunu gerçekten yapacağını düşünmemiştim."
"Gayet ciddiydim."
Dudaklarını yeniden emmeye başlamış arada ısırıp inlemesini sağlamıştım. Dilimi içeri yollamak istediğimde bana izin vermişti. Dillerimiz buluştuğunda büyük bir savaşa girmişti. İkimiz de sadece inliyorduk. Başka bir şey düşünmüyorduk. Zihnimiz ve bedenimiz sadece tutkuyla dolmuştu. Elim bedeninde geziniyor, hatlarını aklıma kazımaya çalışıyordum. Elini eşofmanıma attığında çıkarmasına izin vermiş, sadece boxerla kalmıştım. Kendimi ona bastırdığımda ağzıma inlemişti. Tanrım şu haline bakarak bile boşalabilirdim. Ellerim onun da eşofmanından kurtulmasını sağlamıştı. Boxerının üzerinden sertliğini kavradığımda dudaklarımdan çekilip bana bakmıştı. Çok büyük bir inleme kazanmıştım. Dayanamıyor gibi görünüyordu. Vücudumuz deli gibi yanıyordu. Şimdiden ter içinde kalmıştık. Boxerımı çıkarmaya çalıştığında ben de onunkini çıkarmaya çalışıyordum. Acelemiz yüzünden kollarımız birbirine karışmıştı ancak bunu umursamayıp devam etmemiz gerekiyordu. İkimizin de bir an önce içimizdeki yangını söndürmesi lazımdı. Dudaklarımla boynuna inip sertçe ısırıp çekiştirdim. Onun tadını daha fazla istiyordum. Onu daha fazla istiyordum. Her hücrem her hücresine karışsın istiyordum. Boynu açlığım yüzünden kıpkırmızı olmuş, yakında moraracağını belli ediyordu. Aşağıya inen dudaklarımla beraber elleri saçlarımda geziniyordu.
Dudaklarım kasıklarına ulaştığında anlamsızca bana bakmıştı. Dilimi sertliğinin damarlarında dolaştırdığımda afallamış zihninin en derin inlemesini kazanmıştım. Hafifçe ağzıma almış, sonrasındaysa biraz daha sert davranmıştım. Dilimi hunharca sertliğine bastırıyor, onun dünyayla olan bağlantısını kesiyordum. Tamamiyle sertleştiğinde geri çekildim. Boşalmasını şu an için istemiyordum. Bana yalvaran gözlerle devam etmemi söylüyordu ancak hayır, benim planım daha farklıydı. Vücudundaki ellerimle onun sertçe yüzüstü yatmasını sağlamıştım. Parmaklarımı ağzına götürdüğümde itiraz etmeden ıslatmıştı. Ne yaptığımı ve ne yapacağımı çok iyi biliyordu. Parmaklarımdan birini deliğine götürdüğümde onay beklercesine ona baktım. Kafasını salladığında birini ardından ikisini sonra da üçünü deliğe yollamıştım. Son darbeyi ise sertliğimi deliğine yollayarak yapmış ve ondan büyük bir inleme kazanmıştım. İçindeki yavaş hareketlerim gittikçe hızlanıyordu. İnlemelerimiz artıyordu. Altımdaki bedeni zevkle inliyor ve daha fazlasını istiyordu. Hareketlerim fazla hızlandığında acıyla çarşafı sıktığını fark etmiştim. Biraz duraksamama neden olunca konuştu:
"Lütfen... devam et Vante."
Duraksayıp devam etmişti.
"Beni sertçe becermeye devam et."
Bunu duyan bedenim iyice hızlanmıştı. Sırtına eğilip diş izlerimi bırakmaya başladım. Sertliği can çekişiyor, boşalmak istiyordu. Elim yavaşça kasıklarına ordan da sertliğine gitti. İkimiz de nirvanaya ulaşmak üzereydik. Onu çekiştirmeye başladığımda ufak çığlıkları inlemelerine karışmıştı. Odada sadece kasıklarımın kalçasına vuruş sesi ve inlemelerimiz yankılanıyordu. İnlerken adımı söylüyor, daha da hızlanmama neden oluyordu. Gelmeye yaklaştığını avucumun içindeki sertliği kasıldığından anlayabiliyordum. Hareketlerimi hızlandırıp boşalmasını sağlamıştım ve ben de çok geçmeden kendimi içine bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"JUVAN." |TaeKook| ✔️
Fanfiction"Bana beni geri verebilir misin, Jungkook?" -KTH to JJK *minific* [TAMAMLANDI]