Hopeless |Kookmin| ✔️

12

Dünkü bölümün(11) aktifliği düşük olunca bugün bölüm atmamayı düşünmüştüm ama kıyamadım...

"Hoş geldin Jimin."

"Merhaba hyung."

İçeri girer girmez üzerime koşan bol, beyaz tüylü, Mia isimli kediyi hızla kucağıma aldım.

"Baksana Mia çok özledi seni."

"Kıyamam ki sana ben... Hyung ne yedirdiniz buna nasıl da kocaman olmuş."

"Hasretinden yemeğe sardı Jimin."

Gülüp koltuğa oturdum ve Mia'yı kucağıma yatırıp tüylerinden öptüm. Yüzüme koyduğu patilerini nazikçe yakalayıp okşadım. Küçüklüğünden beri hayrandı bana. Ben de ona tabii.

Yoongi hyung yanıma oturup yüzüklü olan elimi tutup kaldırdı ve yüzüğüme baktı.

"Ayy Jimin, çok beğendim ben bunu bir kez deneyebilir miyim?"

Yüzüğü çıkarmasına izin verdim. Yüzük çıktığı gibi parmağım rahatlamıştı. Parmaklarım azıcık tombul olduğu için yüzük biraz küçük gelmişti.

"Aayyy bu çok güzelmiş... Hoseok, hayatım bana ikinci kez evlenme teklifi etmeye ne dersin bebeğim?"

Hoseok hyung gelip Yoongi hyung'u nazikçe dudağından öptü, "İstersen sana bir sürü yüzük alabilirim birtanem. Ama ne kadar yüzük alırsam alayım, hiçbiri güzel ellerin kadar parlayamazlar."

"Jimin gözlerini kapat fena bir öpüşme olacak şimdi burada."

Gülüp bakışlarımı kucağımdaki Mia'ya çevirdim.

"Mia, sen de benimle sevgili olmak ister misin?"

Mia, miyavlayıp kucağımdan atladığında derin bir nefes verdim. Onu bile elimden kaçırmıştım.

"Hoseok, sana aşık olmak çok güzel..."

O ikisi aşklarını yaşarken ben de arkamdan omzuma çıkan, Mia'dan da ağır, simsiyah ve gür tüylü, Tom isimli kediyi kucakladım.

"Ay sen de kocaman olmuşsun."

Tom karnıma yattığında gülüp onu okşamaya başladım.

"Aa evin en kuduruk kedisinin uysallığına bak."

"Hyung benim elimde hangi kedi sakinleşmez?"

Yoongi gülüp kucağımdaki kediyi sertçe okşayıp rahatsız ettiğinde Tom kucağımdan Yoongi'ye atlamıştı.

"Hayatım bir gelir misin?"

"Geldim aşkım." 

İkisi yanımdan gittiğinde cebimdeki Jungkook'un notunu çıkarıp tekrar okudum. Yazıyı başparmağımla nazikçe okşayıp gülümsedim. Onu öyle bir özlemiştim ki...

Kapının tıklatılmasıyla notu hızla cebime koydum.

Hızla kalkıp kapıyı yavaşça açtığımda karşımda kesinlikle hiç beklemediğim biri duruyordu.

"J-Jungkook?"

Gülümseyerek hızla içeri girdi. Kapıyı kapatıp bana sıkıca sarıldığında hâlâ şoktaydım.

Geri çekilip yüzünü ellerim arasına aldım.

"Gerçek mi bu? Benimle misin? Yanımda mısın?"

"Burdayım güzelim."

Hızla uzanıp dudaklarımızı buluşturduğumda bayılacak gibiydim. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki...