"Ne? Tehlike mi?""Namjoon beni delirtme sen nerden biliyorsun bunları?"
Taehyung sinirle sesini yükselttiğinde Namjoon cüzdanını çıkarıp kimliğini gösterdi.
"KPA kimliği mi?"
Şaşkınlıkla sorduğumda Taehyung kimliği alıp incelemeye başladı.
"Namjoon KPA'nın açılımı ne?"
Derin bir nefes verdi, "Kore polis ajanı kimliği o."
"Ne?"
Taehyung şaşkınlık ve biraz buruklukla sorduğunda Namjoon kollarını göğüsünde bağladı.
"Namjoon, hemen açıklar mısın şu an olanları."
"Bakın, Park Joonseo beni ajan olarak biliyor. Hatta onun çevresindekiler de genel olarak tanıyor beni fakat ben aslında polisim."
"Yani polissin ama ajanmış gibi davranıyorsun? Öyle mi?"
"Evet sevgilim."
Taehyung ayağa kalktı, "Siktir..." Namjoon'a ilerledi, "Umarım yanınızda kelepçe taşıyorsunuzdur memur bey."
Taehyung uzanıp Namjoon'un dudaklarına kelimenin tam anlamıyla yapıştığında bakışlarımı çevirdim. Jungkook gözleri kocaman olmuş bir şekilde hafiften yüksek sesle konuştu.
"Heey, önemli bir şey konuşuyoruz burada. Eve gittiğinizde polisçilik oynarsınız."
"Taehyung, Jungkook haklı önemli detaylar var."
"Pekala pekala, eve kadar şurada oturup bekleyeceğim."
Taehyung dediğini yapıp koltuğa oturdu. Bakışları Namjoon'dan çekilmiyordu.
"Önemli detaylar ne?"
Jungkook'un sorusuyla Namjoon'a döndüm.
"Şöyle ki, onlar beni tamamiyle düşmanları görmüyorlar. Yani, dostları da değilim fakat düşmanları da değilim. Onları yakalamak için uğraşıyoruz."
"Aman Tanrım..."
Gerçekten, kafayı sıyırmama az kalmıştı. İki yıl boyunca nasıl bunu anlayamazdım ki?
"Bu gerçekten mantıklı değil."
"Biliyorum, aşırı aptalca fakat doğru. Ne yazık ki bunlar gerçek. O herifler kendileri dışında hiçbir şeyi düşünmüyorlar."
Jungkook sinirle kıpırdandı, "Ya tamam bunlar kötü insanlar pekala, yapacak bir şeyimiz yok. Peki, Jimin'i bunlardan nasıl koruyacağız biz?"
"Asıl sorun da bu. Jimin'i takip etmeye çalışıyorlar. O yapıştırdığı şeyler ses dinleme cihazı değil, takip cihazıydı."
"Delireceğim."
Jungkook sinirle konuşup elleriyle yüzünü kapattığında elimi üst bacağına koyup hafifçe sıktım.
"Sakinleş Jungkook, bir şekilde halledeceğiz."
"Şöyle olacak en başta, ikiniz de yalnız başınıza dışarı çıkmayacaksınız. Asla evde yalnız kalmayacaksınız duydunuz mu? Ayrıca şüpheli bir durumun ortasına düşerseniz hemen beni arayacaksınız. Saat kaç olursa olsun. Tamam mı?"
"Tamam Namjoon. Ama sormak istediğim bir şey var: Bunlar ne yapıyorlar da bu kadar arıyorsunuz onları?"
"Kimlikte, belgede, aklına gelebilecek her türlü şeyde sahtecilik; insan kaçırma, öldürme, takip etme, sözlü veya fiziksel taciz etme. Daha da sayamadığım bir sürü şey. Şöyle anlatayım mesela, bir binaya girerken tehlike sezerlerse hiç düşünmeden çevresinde gördüğü herkesi tek kurşunla öldürtebiliyor Park Joonseo. En sevdiği eleman da Park Junhee. Seungjun'un adı pek geçmez bizde o onun aptal(?) oğlu olarak bilinir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hopeless |Kookmin| ✔️
FanfictionHayata karşı tüm umudunu yitirmiş bir gencin, tüm zorluk ve engellere rağmen hayata tutunma hikayesi. -Kookmin♡︎-