18

1.5K 172 198
                                    

Yorumlarınızı büyüüüük bir keyifle okuyorum, bilesiniz :)

Hoş geldiniiz~ iyi okumalar~♡︎

"Jungkook?! Jimiinn?! Burada mısınız?!"

Jungkook hızla üzerimden kalkarken nefes nefese üzerimi düzelttim. Hadi ama, şimdi gelinecek zaman mıydı?

Hızla yattığım koltuktan kalkıp saçlarımı düzelttim.

"Burdayız!" Jungkook bana dönüp sessizce konuştu, "Ben çıkayım, sen de toparlanıp gel."

"Tamam."

Jungkook

Mükemmel zamanlama Taehyung, gerçekten mükemmel zamanlama.

"Jungkook, neredesiniz ya? Sizi aradım ama açmadınız, yakınken buraya geleyim dedim."

"Aa aradın mı? Telefonlarımız sessizdeydi de duymamışız."

Taehyung imalı bakışlarıyla sırıttı, "Anladım."

"Aa Taehyung hoş geldin."

"Selam Jimin."

"Ee niye geldin?"

"Ah, unutuyordum... Hadi dükkanı kapatıp gidiyoruz."

Jimin sıkkınlıkla nefes verince istemeden güldüm biraz.

"Nereye Tae?"

"Yemek yemeye."

Jimin hızla yanıma gelip koluma kollarını doladı, "Biz evde yeriz, siz gidin. Teklifin için teşekkürler."

Taehyung gülerek ikimizin arkasına geçip önlüklerimizi aynı anda çözdü ve yere düşmelerini sağladı. Ellerini omuzlarımıza koyup bizi kapıya doğru itti.

"Gidiyoruuzz~ Eve gidip bir de yemek yapmakla mı uğraşacaksınız?" Jimin de ben de bir şey demediğimizde Taehyung omuzlarımızı sıktı, "Anahtar sende mi Jungkook?"

"Evet."

"Her şeyiniz yanınızdaysa hadi çıkalım. Namjoon bebeğim bekliyor kapıda."

Uflaya puflaya dükkanı kapatıp hep geldiğimiz restauranta geldik. Bir yandan yemeğimizi yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Jimin'in gözlerinin, acıdan şişip kızarmış olduğunu düşündüğüm dudaklarımda gezdiğini fark ettiğimde istemsizce gülüp dudaklarımı yaladım. Jimin'in bakışları hızla gözlerime çıktığında sırıttım yeniden.

"Ben lavaboya gidip geleceğim."

Jimin ayağa kalkıp hızla gittiğinde endişelenir gibi davranıp ben de ayaklandım, "Acı rahatsız etti sanırım. Ben de gidip bakayım ona."

Ben de cevap beklemeden kalkıp lavaboya ilerledim. İçeri girdiğimde Jimin duvara yaslanmış bekliyordu.

"Jimin?"

"Oh, neyse ki anladın. Buraya gel."

Bana yaklaşıp elimi yakaladı. Kabinlerden birine girip kapıyı kitledi.

"Şu an, o dudaklarla beni öpmen gerekiyor."

Ellerimi beline yerleştirip onu duvarla kendi aramda sıkıştırdım. Alanımız biraz dar olsa da Jimin'in bunu önemsediğini söyleyemezdim.

Eğilip dudaklarını kavradığımda elleri boynumla buluştu.

Kısa bir öpüşmeden sonra geri çekilip alınlarımızı birleştirdim. Jimin hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

Hopeless |Kookmin| ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin