Hoseok"Jimin, ben alışverişe gidiyorum. Evden çıkma tamam mı? Uslu uslu otur. Zaten yapsan da haberim olur biliyorsun."
"Pislik herif."
Jimin'in dediğiyle hızla bakışlarımı onlara çıkardım. Seungjun gülerek dalga geçiyormuş gibi göstermeye çalışsa da Jimin gayet ciddiydi.
"Hoseok bir şey istiyor musun?"
"Hayır, sağ ol."
Evden gittiğinde Jimin'in yanına oturdum. Tam konuşacakken beni durdurdu. İşaret parmağını dudaklarına yaslayıp susmamı işaret etti.
Telefonumu eline alıp bir şeyler yazmaya başladı. Bu sırada içeriden Seokjin gelince hızla telefonu kilitleyip sakladı.
"Seungjun çıktı mı?"
"Şimdi çıktı hyung."
"Beni beklemesini söylemiştim..."
"Ona hâlâ yetişebilirsin."
"Gerek yok. Bilerek gitmiştir. Her neyse, ben odamdayım. Bir şey olursa bileyim."
Cevap beklemeden gittiğinde Jimin'e baktım. Neler dönüyordu burada Tanrı aşkına?
Telefonumu açıp tekrar yazmaya başladı. Birkaç dakika sonra telefonu elime verdi.
'Hyung çok zor durumdayım, yardımına ihtiyacım var. Ama en önemlisi sessiz olmalıyız, şifreli konuşmamız gerekiyor çünkü dinleniyoruz. Seungjun nasıl yapıyor bilmiyorum ama gittiğim her yerde sesimi kaydedebiliyor, aynı zamanda konumumu da gördüğü için sözünden çıkamıyorum. Yaptığım aramalar, attığım veya aldığım mesajların hepsini bir şekilde buluyor. Bu yüzden Jungkook'la konuşamıyorum.'
"Hyung çok güzel bir tişört değil mi?"
"Evet haklısın, çok güzel gerçekten. Sana çok yakışır."
Aynı şekilde ben de yazıp telefonumu ona verdim,
'Tamam Jimin, sakin ol öncelikle bunu beraber çözeceğiz. Jungkook çok kötü durumda dün gece hemen şu köşedeki bankta ağlarken gördüm onu. Gittim konuştum, yanınızda olduğumu söyledim. Hiç endişelenme buradan sonra hemen gidip konuşacağım onunla. Öncelikle, ses kayıt cihazının nerede olduğunu tahmin edebiliyor musun?'
Yazıyı okumayı bitirdiğinde gözlerime bakıp başını olumlu anlamda salladı ve yüzüğünü işaret etti.
"Jimin çıkarsana şunu!"
Bir anda sinirle bağırdığımda Seokjin'in odasından gelen sesle hızla yanımda duran suyu Jimin'in üstüne döktüm.
"Hadi çıkar her yer su oldu."
"Ne oluyor?"
"Hyung yanlışlıkla üstüme su döktüm de, o yüzden."
"Anladım, dikkatli ol bundan sonra. Öyle her yerini ıslatmamaya da dikkat et."
Jimin onu onaylayıp ayağa kalktı, "Şu üstümü değişip hemen geliyorum."
Onu onaylayıp gelmesini bekledim. Seokjin yeniden odasına gitmişti.
Tanrım gerçekten bu nasıl bir ortamdı böyle? Çocuğu kaçırmışlar sanki, resmen örgüt gibilerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hopeless |Kookmin| ✔️
FanfictionHayata karşı tüm umudunu yitirmiş bir gencin, tüm zorluk ve engellere rağmen hayata tutunma hikayesi. -Kookmin♡︎-