İyi okumalar~
"Jungkook elimde Jimin. Şimdi ne yapcaksın? Hm?"
Sinirle nefes verdim, "Bana yap istediğini, onu rahat bırak!"
Seungjun seslice gülüp çenemi tuttuğunda başımı oynattım. Gözlerim bağlı olduğundan fazlasıyla rahatsızdım.
"Seni ayağa kaldırdım diye bana teşekkür etmelisin. Hâlâ kaçmaya çalışıyorsun."
"Ya neden anlamak istemiyorsun? Ben seni sevmiyorum artık Seungjun, anla artık lütfen."
Beni sertçe duvara yaslayıp yüzüme yaklaştı. Nefesini yüzümde hissetmek iğrençti.
"Seveceksin Jimin, eskisi gibi olacak her şey."
Dudaklarımda hissettiğim parmakla dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Şştt, sakin ol. Sana daha bir şey yapmayacağım. Tabii... Uslu durmazsan biraz canını yakabilirim."
Sertçe açılan kapıyla istemsizce başımı o yöne çevirdim. Sanki görebilecekmişim gibi.
"Sen?"
"Beni güçsüz sandın Seungjun. Ama konu Jimin'se altından kalkamayacağım hiçbir şey yok benim."
Seungjun'un yutkunuşu kulaklarıma ulaşırken istemsizce kıkırdadım. Jungkook... Yine yapmıştı yapacağını.
"Seni döverken başını eğip kabul ediyordun ama."
"Bir insanı bağlayıp dövmek kolay Seungjun. Hadi, şimdi gelsene."
Seungjun bir anda beni sertçe duvara itip hızla uzaklaştığında dengemi kaybedip yere oturdum. Tanrım, lütfen Jungkook'a bir şey olmasın... Lütfen...
"Hadi Jungkook. Bak karşındayım, hadi yap istediğini."
O an duyduğum elektrik sesiyle tüm sesimle bağırdım, "Jungkook!"
Panikle ellerimdeki zinciri çıkarmaya çalıştım. İmkansızdı. Yine de devam ettim.
İçerden bir beden zorla sürükleniyor gibi bir ses geldiğinde istemsizce ağlamaya başladım. Odanın dışından gelen kapı çarpması ve ardından kilit sesiyle daha da endişeleniyordum.
Ellerim tir tir titrerken zincir bir anda ellerimden kayıp gitmişti. Tam göz bandımı açacaktım ki odanın kapısı kapandı. Ellerimi hızla arkama koyup bekledim.
"S-Seungjun?"
"Benim bebeğim. Seungjun uyuyor."
Ellerimi hızla arkamdan çıkarıp ayağa kalktım. Ayaklarımdaki zinciri unutmuş olmam ise düşmemi sağlamıştı. Dizlerimin üstüne düşüp ellerimi de yere koymuştum.
Jungkook'un varlığını yanımda hissetmemle kollarımı ona sardım sıkıca. Nefes almak çok zordu.
"Kurtulduk mu? Hm?"
"Kurtulduk güzelim, kurtulduk..."
Jungkook anahtarla ayaklarımdaki zincirin kilidini açtı. Beni nazikçe ayağa kaldırıp sıkıca sarıldı.
"Kurtulduk."
Ağlıyordu. Sesindeki titreşimi her hücremde hissetmiştim.
Ellerimi bedeninden çekip gözlerimi açacakken beni durdurdu.
"Açma. Beni görmeni istemiyorum."
Cevap vermeme izin vermeden konuştu, "Birilerini yollayın. Herkes imha oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hopeless |Kookmin| ✔️
FanfictionHayata karşı tüm umudunu yitirmiş bir gencin, tüm zorluk ve engellere rağmen hayata tutunma hikayesi. -Kookmin♡︎-