Sabah bölümü yanlışlıkla yayımladım... Özür dilerimmm (◞‸◟)
"Benim yüzümden... Benim yüzümden işte... Hayatına hiç girmemeliydim."
"Jimin saçmalama, kendine gel lütfen. Hastaneye yetiştirdik. Ona bir şey olmayacak."
"Canı yandı ama! Canı çok yandı, benim yüzümden!"
Hoseok, Jimin'in yanına eğilip sarıldı ona.
"Jimin, sakinleş lütfen. Sorun yok tamam mı? Canı da çok yanmadı hem, inan bana."
"Berbat hissediyorum hyung..."
Jimin kendini Hoseok'a bırakıp gözlerini yumdu.
"Orospu çocuğunun yüzüğü hâlâ bende." Yoongi ayağa kalkıp hızla yüzüğü yere fırlattı, "Al bunu götüne sok yavşak herif!" (Bu kadar küfür için özür dilerimm :( ama yazmasam içimde kalacaktı...)
Yoongi, yüzüğün içinden duyduğu cızırtıyla alıp tekrar sertçe fırlattı. Daha sonra Jimin ve Hoseok'un yanına gelip oturdu.
"Tüm bunlar geçecek ve mükemmel hayatımıza devam edeceğiz."
Jimin başını kaldırıp Yoongi'ye baktı, "Hyung, Min nerede?"
"Sandalyede, kutusunda duruyor."
"Getirir misin?"
Yoongi kalkıp Min'i kutusuyla beraber getirdi. Jimin minik kediyi ellerine alıp göğüsüne koyarak sardı. Baş parmağıyla minik minik okşayıp öptü.
"Baba yakında dönecek bebeğim, söz veriyorum dönecek."
"Bay Park burada mı?"
Jimin, soyadını duymasıyla hızla ayağa kalktı. Min hâlâ elindeydi.
"Benim."
Gelen polislerdi, "Öncelikle başınız sağ olsun. Olayın nasıl olduğuna şahitlik ettiğinizi duyduk. Bu yüzden ifadenizi almamız gerekiyor."
"Başım mı sağ olsun? Jungkook ölmedi ki. Öldü mü? Hayır ölemez!"
"Park Sungmin değil misiniz?"
Hoseok, Jimin'in yanına gelip polislere baktı, "Park Jimin o, bir yanlışlık oldu sanırım."
"Bay Park çok özür dileriz, bize burada olduğu söylendi. Gerçekten özür dileriz, geçmiş olsun."
Jimin gözyaşlarını silip Hoseok'a döndü, "Çok korktum, öldü sandım hyung..."
Hoseok Jimin'i sardı elindeki Min'e dikkat ederek, "Sorun yok Jimin. Geçti, geçti..."
Jimin derin derin nefesler alıp gözyaşlarını durdurmaya çalışıyordu. O kadar korkmuştu ki...
"Siz polislerle konuştunuz mu?"
"Merak etme Jimin ben konuştum. Her şeyi anlattım, seni zorla tuttuğunu, Jungkook'u bıçakladığını her şeyi. Ama senin ifaden için de geleceklerdir."
"Teşekkür ederim hyung."
"Jungkook nerede?!"
Jimin ve Hoseok Taehyung'un sesini duyunca bir süre birbirlerine baktılar, ona hesap vermek zor olacaktı.
"Taehyung buradayız!"
Jimin, ağlamayı kesip gözyaşlarını silerek koşarak gelen Taehyung'a ilerledi.
"Jimin, Jungkook iyi mi? Nerede? Nasıl oldu?"
Jimin onu kolundan tutup sakinleştirmek istedi, "Sakin ol Taehyung, korkma hastaneye yetişti. Gel otur şöyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hopeless |Kookmin| ✔️
FanfictionHayata karşı tüm umudunu yitirmiş bir gencin, tüm zorluk ve engellere rağmen hayata tutunma hikayesi. -Kookmin♡︎-