Odamada biraz daha kaldıktan sonra aşağı indim. Mehtap öfkesi ile bana bakıyordu. Beni kapıda görünce şaşkınlıktan ne yapacağını bilememişti. Onu öykece bırakıp odama gitmiştim. Şimdi ise oturduğu koltuktan gözleri ile bana savaş açıyordu.
-Neden geldin Boran.
Hemen karşısındaki koltuğa oturup ayaklarımï orta sehpaya uzattım.
-Ne o Mehtap rahatsız mï oldun?
-Evet dersem gidecek misin?
Ona baktm. Sarı saçları düzgün fiziği ike bakımlï bir kadındı. Anlaşïlan hala babamın isine yarıyordu.
-Hayır aksine daha fazla yerleşrim.
-Anladığım kadarıyla tekrar gideceksin.
-Hayırdır Mehtap neden bu kadar cok gitmemi istiyorsun.
-Çünkü yıllar sonra ansızın hayatıma girmeni istemiyorum.
-Ahaha. Sen şuna Asaf ın elindekileri almanı istemiyorum desene.
-Merak etme Boran benim oğlumun elindekiler sağlam. Öyle senin alabileceğin kadar basit değiller.
Sen öyle san. Oğlun benden çok şey almıstı. Ama gün gelicek hepsini teker teker geri alacaktïm.
Mehtap'ın da korkusu bu yöndeydi.
Akşam babam ve Asad gelmişti. Asaf beni gördüğü için oldukca sevinirken babam oralı dahi olmuyordu. Gerçi bu evdeki hiçbiri umrumda değildi. Onlar beni görsün görmesin benim zerre umrumda değildi. Yemekten sonra sessizce odama çekildim. Kimsenin dikkatini dahi çekmemistim. Babam normalde insanların yanında başarılarımla övünüp beni met ederken,evde benden bir haber oluyordu. Odama gidip yatağıma uzandım. Derin düşünceler yine sarmıstı beni. Bu düşünceler içerisinde en çok yer kapan ise süphesiz İdil'di. Cebimdeki telefonu çıkarıp ondan gizli çektirdiğim resimlerine baktım. Yıllar gectikçe güzelleşiyordu. Minyon bir kızdï. İçime sokasım bağrıma basasım geliyordu. Onu mutlu edeceğimi biliyorum. Yeterki o beni görsün. Yarın ilk işim karşısına çıkmak olucak. Bunun heycanı ile uykuya daldım.
Sabah erkenden kalkıp dus alsıktan sonra giyinip evden çıktım. İlk isim İdil'in evinin önüne gitmek oldu. İste tam o sırada onu gördüm. Bir taksi çağırmıs binmeye hazırlanıyordu. Kalbim atmayı bıraktı. Nefesim kesildi. Biraz yorgun gözüküyordu sevdiceğim ama hala çok çok güzeldi. Hızlı adımlarla yanına gittim. Ve adınï zikrettim. Yüreğim ağzımda bir şekilde.
-İdil.
....
İdil denn...
Bugünde kötü bir gündü. Son zamanlarda yaşadığımız kötü günler bitmiyordu. Babamın durumu gittikce kötüye gidiyordu. İcra memurları gelmis ne var ne yoksa alıp gitnislerdi. Annem ve babam hergün kavaga ediyorlardı. Daha fazla evde duramamış evden biraz olsun uzaklaşmak için dışarı çıkmıştım. Bedenime sarfeden yorgunluk yürümemi zorlaştıracağa benziyordu. Bir taksi çeviridim. O sırada duyduğum sese döndüm.
-İdil.
Karşımda uzun boylu kahve gözleri olan kirli sakallı sacları ensesine uzanan tamamen siyaha bürünmüs bir adam vardı. Direk bana bakıyordu. Sık nefesler alıyor arada yutkunuyordu.
-Bana mı seslendiniz?
Dedim kendimi göstererek.
-Evet İdil.
-Kimsiniz?
-Ben...ben Asaf'ın abisiyim.
Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Asaf'ın sürekli bahsettiği onu pek sevdiğini düsünmediği abisyidi demek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM(Arafta Kalmış Aşklar.)
RandomBir kadın var.O adamı asla sevmeyecek. Bir adam var.O kadından asla vazgeçmeyecek! ☀☀☀ Boran Görkem,tanıdığım diger insanlardan farklıydı. Onun piskopatlığının, deliliginin,sözde bahsettiği sevgisinin bir sınırı bir kalıbı yoktu. Bazen dünyanın en i...