4.

285 12 5
                                    

Bugün duyduklarımı beynim hala kabul etmiyordu. Sevdiğim adamın abisi aniden karşıma çıkmıs Asaf'tan bana hayır gelmeyeceğini ve beni sevdiğini söylemişti. Birde utanmadan bu konuşmamlarımızı Asaf'a anlatabileceğimi dile getirmişti. Son günlerde yaşadığım onca şeyin üzerine birde bu resmen delirecek gibiydim. Evimize icra memurlarï gelmiş anne ve babam Allah'ın her günü kavga ediyorlardı. Birde üstüne o utanmaz adamın söyledikleri. Daha fazla bu olanlara dayanamayıp bugünün yorgunluğunu atmak üzere gözlerimi uykuya kapattım. Bilincim kapanmak ile kapanmamak arasında iken ağzıma kapanan ağırlık ile gözlerimi açtım. Kalbim günbür günbür atıyor nefesim kesiliyordu. Karşımda ay ın sızan ışığından bir çft kahve gözü seçebilmistim. Bu oydu. O sevdiğim adamın abisi. Bana bakıyordu. Korkuyordum. Çok korkuyordum. Onun burda ne işi vardï? Neden gelmisti. Daha dogrusu nasıl gelebilmişti? Cırpınmaya başladïm. Ama gücümüz eşit değildi. Yüzüme eğildi. Nane kokulu nefesini hissediyordum. Kulağıma doğru ilerledi.

-Şşş Sakin ol meleğim. Kanatların olmaya geldim.

Sonrasında kapanan bir bilinçti.

Hayat bana kötü bir oyun mu oynuyordu? Bu neydi böyle. Ben neler yaşıyordum. Gözlerimi açtığımda yıkık dökük bir binadaydım. Ellerim bir tekerlekli sandalyeye bağlanmıştı. Korkuyordum öyle basit bir korku değildi. Neler gelecekti başıma bu adam beni neden burya getirmişti. Bana birşey mi yapacaktı yoksa? Başımda tarifi zor bir acı vardı. Korku yavas yavaş iliklerime kadar nüfus ediyordu. Bağırsamıydım diye düşünüyordum. Ne yapacaktım ne decektim bilmiyordum. Bütün bunlar bir kabus gibiydi. Belkide ben uyuyordum. Ve bu sadece bir kabustu. Ellerimi kurtarmaya çalışırken bunun nafile olduğunu anladım çok sıkı bağlamıştı. İste o sırada onu gördüm. Ağır adımlarla yanıma geldi.

-Uyandın mï meleğim?

-S...sen ne ne yapıyor....

-Şş yorma kendini. Biliyorum şu anda aklïn çok karışık ama sen merak etme hepsini bir bir çözeceğim.

Susmak belkide şu an için en işe yarayacak şeydi. Zira beni kaçırmış ve şu anda bağlamış bu adama karşı koymam beni bırkaması için direnmem nafile olacaktı bunun bilincindeydim. Arkama geçip tekerlekli sandalyeyi  sürmeye başladı. Yıkık dökük binanın başka bir tarafına geçtik. Önümüzde siyah bir yatak bir bilgisayar vardı. Kalbim gümbür gübür atıyordu. Önüme gelip diz çöktü.

-İdil. Benim canım sevdiceğim. Simdi beni çok iyi dinle. Tamam mı?

Onaylar anlamda başımï salladım. O sakin gözüküyordu. Benimde sakin olmam lazımdı. Onun nabzına göre hareket etmem lazımdï. Yoksa şu anda karşımda duran siyah yatak bana hiç iyi şeyler yansıtmıyordu. Ve ben aklımdaki o korkunc düşünceleri savurmak istiyordum. Asaf gelsin istiyordum. Beni kurtarıp alsın istiyordum. Bu neydi ben neyin içjndeydim bilmiyorum ama korkuyorum. Gözlerim yavastan dolarken burdan bir an önce kurtulamak için içimden bildiğim tüm duaları okumaya başladım.

-Seni nasıl görüp nasıl sevdiğimden başlayacağım İdil. Ben seni yağmurlu bir günde gördüm.
İşe geç kaldïğım bir gündü. Yağmur yağmış heryer çamurluydu. Trafik sıkışık delirmek üzereydim. Sonra seni gördüm. Yağmurlu çamurlu güne rağmen üzerin kirlenmesin diye dikkatlice yürüyordun. Seyre daldım seni. Nedensizce sebepsizce. Beyaz spor ayakkabılarında birtek leke dahi yoktu. Sana öyle dalmıştım ki fren yerine gaza basınca üzerine çamur sıçratmıştım. O an öfkeden delirdin gözleri karardı resmen.

Söylediği zamanı hatırlıyordum. Lisye ilk başladığım zamandı. 15 yaşlarındaydım. 15yaşındaki bir kızı mı sevmişti bu adam.ben bunlara dalmısken o konusmasına devam etti.

- aklım almadı İdil bu küçük kızın bu kadar siniri nasıl vucüdünda depoladığını anlamış değildim. Sinirle arabamın camına vuruyor açmamı bekliyordun. Camda film olduğu için beni göremiyordun ve bu seni daha çok kızdırıyordu. İndiremedim camı.  Seni izlemekle yetindim.

MAHKUM(Arafta Kalmış Aşklar.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin