group of hoes | ateez

24

oopss yaptım yine bir şeyler...

Seonghwa ve Jongho

Wowhwa:
Jonhjo

Sixde kajabilir miuim?

Cok köty şeulrr odlu

Babyho:
Hyung

İyi misin?

Ne oldu?

Wowhwa:
Xuan ankatamam

Babyho:
Hyung iyi gibi gözükmüyorsun

İstersen biraz daha bekle seni ben alayım

5 dakikaya oradayım hyung bekle birazcık

...

Jongho pijamaları ile sokağa çıktı ve annesinin arabasına doğru yol aldı.

Aşırı hızlı olmaya çalışıyordu bu yüzden üstüne sadece ceketini alabilmişti. Yoldan geçen herhangi biri bile ne kadar aceleci ve endişeli olduğunu anlayabilirdi.

Acaba ne olmuştu da hyungı böyleydi?

Daha doğrusu hyungı iyi miydi, ona bir şey mi olmuştu?

Bu düşünceler korkudan dudağını ısırmasına ve böylecede kanatmasına yol açmıştı.

Arabayı çalıştırıp Seonghwa'nın evine doğru sürerken Mingi'nin telefonunu tuşladı.

"Hyung! Hemen bizim eve gelmen gerekiyor. İtiraz istemiyorum hemen orada oluyorsun. Eve geldiğinde ben evde olmayabilirim annem kapıyı açar tamam mı?"

Mingi Jongho'nun hızlı ve endişe içinde konuşması ile korlmuş ve meraklanmıştı.

"T-Tamam bebeğim de ne oldu?"

"Açıklamaya zamanım yok görüşürüz!"

Lafını bitirip telefonu daha fazla risk yaratmamak için hızlıca yan koltuğa attı.

Birkaç dakikaya hyungının evinde olurdu.

Biri mi bir şey yapmıştı acaba?

Gözlerinin dolmasına engel olamamıştı küçük çocuk. Böyle düşünceler her zaman onu korkutur ve ağlatırdı. Sevdiklerine bir zarar gelmesi ya da başına kötü bir olay gelme olasılığı Jongho'yu çıldırtmaya yeterdi bile.

Şimdi de belki de onlardan biri olmuştu.

Elinin tersi ile yanağındaki yaşları sildi ve ağlamayı bıraktı.

Şimdi bir bebek gibi ağlamanın sırası değildi. Seonghwa'nın başına bir şey gelmiş olabilirdi ve bu yüzden onun güçlü olması gerekiyordu.

Eve varmıştı. Evin önünde birisi duruyordu ama hala tam yaklaşamadığı için bulanık görüyordu Jongho.

Tam evin önünde durduğunda o kişinin Seonghwa hyungı olduğunu anladı.

Evin kapısının önünde yere çökmüş ağlıyordu yanında ise büyükçe bir çanta vardı ve içinin tıka basa doldurulduğu dışardan bakınca bile anlaşılabiliyordu.