29

1.3K 144 49
                                        


"Ah hyunglarım merhaba. Hagi rüzgar attı sizi buraya? Evde kalıp sarılıp kucaklaşmak varken."

Jongho'nun bu sözlerine Hongjoong ve Seonghwa kıkırdadı.

"Öyle ziyaret edelim dedik. Belki sen de Woo gibi zigot görmek istiyorsundur."

Herkes Seonghwa'nın Woo ile dalga geçmesine güldü.

Jongho Seonghwa ve Hongjoong'u içeri davet etti. Salona geçip oturdular.

"Yani şimdi bana kardeş mi geliyor anne?"

Jongho hyunglarının ortalarına sıkışırken sevimli bir şekilde söylendi.

Seonghwa gülümseyip Jongho'yu saçlarından öptü.

"Evet bebeğim."

"Benim öpücüğüm nerede?"

Hongjoong kıskanıp konuştuğunda Jongho kıkırdadı.

Seonghwa Jongho'nun başının üzerinden Honjoong'un dudaklarına uzandı.

"Hyung aç mısınız? Yemek yapayım mı size?"

"Sana zahmet olacak bebeğim ama ben çok acıktım."

Hongjoong karnını ovalayarak konuştu.

"Yardım etmek istiyorum sen mutfağa geç ben geliyorum Jongho."

Seonghwa Jongho giderken konuştu. Jongho'nun gittiğinden emin olduğunda Hongjoong'a daha çok yaklaştı Seonghwa.

"Hong nasıl söyleyeceğiz biz bunu Jongho'ya? Ne kadar saf bir sevgisi olduğunu görmüyor musun? Ah ne yapacağız biz? O sanki bir porselen bebek gibi. Düşürürsen kırılır."

Seonghwa yüzünü ağlar gibi yaparken konuştu. Onun bu cümleleri Hongjoong'un sıkıntı ile nefes vermesini sağlamıştı.

"Hyung! Ramen yapacağım neli olsun?"

"Ah bir dakika bebeğim geliyorum."

Seonghwa uflayıp mutfağa doğru gitti.

...

"Mingi nasıl yaparsın? Senin böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim."

Yeosang bağırır tarzda konuştu. Sinirleri tepesindeydi.

"Aşağılık herif!"

Mingi yüzüne yediği tokat ile başını yana çevirdi. Böyle bir şeyi yaptığına şu an gerçekten de pişman olmuştu.

Yunho Yeosang'ın Mingi'yi döveceğini anladığında kollarından tuttu. Ama Yeosang hemen kollarını savurmuştu

Ve Mingi'nin üstüne atlamıştı...




***
kısa ve net olsun istedim

group of hoes | ateezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin