8

2.5K 220 103
                                    


Mingi ve Yunho

Teddyhoe:
Olm sen evine bana bir şey söylemek için çağırmadın mı?

Redmingi:
Evet o yüzden çağırdım ama konuşmayı unuttuk knk bi an ne yapayım

Teddyhoe:
Allah'ım ya

Neyse buradan söyle

Eve girdim şimdi dışarı bir daha çıkmama anam izin vermez

Redmingi:
Ablamı biliyorsun değil mi knk

Moonbyul

Ve

Hyejin'in yani Jongho'nun ablası

Teddyhoe:
He nolmuş onlara?

Redmingi:
Pazartesi akşamı onlara gideceğiz

Bu demek oluyor-

Teddyhoe:
JONGHOLARA GİDECEKSİNİZ

VE SEN DE GİDECEKSİN

YAĞAĞAĞAĞĞĞAA

Orada olmayı çok isterdim

Sonuçta shipim moment veriyor

Redmingi:
Öyle deme yaa

Sıçtım ben ne yapacağım?!?

Teddyhoe:
Yakışıklı bir şekilde giyineceksin

Saçlarını dikeceksin

Say my name erasındaki gibi olmanı istiyorum

HOT👌👌

Redmingi:
Yunho senle konuşanın ben amk

Teddyhoe:
Better than better olacaksın tamam mı?

Senin stilistin olacağım gitmeden önce beraber hazırlanacağız

Say my name diyeceksin herkese

Redmingi:
Seonghwa hyung haklıymış

Hepinizin yarısı çarşafta kalmış
)


En kötü tarafı ne olayın biliyor musun?

Teddyhoe:
Neymiş bakalım

Redmingi:
Jongho Byulyi'nin kardeşi olduğumu bilmiyor

Ve onlara gelirken benim de geleceğimi bilmiyor

Bu onun için sürpriz olacak sanırım

Teddyhoe:
Oh böyle filmleri severim👌

Redmingi:
Neyse ben gidiyorum sen say my name'e stream kas

...

Pazartesi günü okulda

Jongho kafasını kolları arasına almış dersin bitmesine son 15 dakika kala uyumaya çalışıyordu. Ama yanında oturan Seonghwa ona sürekli dersi dinlemesini söylüyordu.

"Pişt! Jongho yakalanacaksın bebeğim dersi dinle."

Sessizce Jongho'ya fısıldadı Seongwa.

"Ya zaten konu bitti adan hala bir şeyler geveliyor ağzında hiçbir şey de anlamıyorum. 15 dakika var zilin çalmasına sonra ablamı göre-"

"Jongho! Seonghwa! Ne fısıldaşıyorsunuz orada?"

Jongho fark ettirmeden bir küfür savurdu.

"Amına koduğumun hocası ya. 60 kişilik sınıfta bir bizi görüyor."

Hoca onları güzelce azarladıktan sonra derse devam etti.

"Bu keltoşu hiç sevmiyorum ya!"

Seonghwa başını Jongho'ya dönük bir şekilde masaya koydu.
Ağlamaklı bir ses çıkararak doğruldu ve önündeki deftere bir şeyler çiziktirmeye başladı Jongho. Lanet olsun dersleri de sevmiyordu, okulu da.

O sırada Mingi ona kaçamak bakışlar atıyordu. Aslında serseri takılırdı ama Jongho'nun yanındayken bir garip hissetmeye başlamıştı. İlk başta birbirlerini gerçekten de sevmemişlerdi ama düzeltmeye çalışıyorlardı işte.

Ve o gıcık ama mutlu hissettiren zil çaldı.

Jongho zili duyduğu gibi ayağa kalktı ve Seonghwa'yıda sürükleyerek hoca daha sınıftan çıkmadan dışarı attılar kendilerini.

Jongho koşa koşa merdivenlerden alt kata inerken Seonghwa da onu kalabalıkta kaybetmemeye çalışıyordu. E sonuçta öğle yemeği, herkes aç ve kantine doğru hayvanat bahçesinden kaçarmışcasına koşuyorlardı.

Burada kaybolmak harbiden kolaydı.

Sonunda bahçeye çıktıklarında Jongho Hyejin'i aradı

Karşılarındaki kamelyada oturuyordu.

Jongho Hyejin'i gördüğü gibi koşmaya başladı.

'Bu çocuk biye bu kadar enerjik ya?' diye kendi kendine düşündü Seonghwa. Yürüyerek onların yanına gitmeye başladı.

"HYEJIN-AH!"

Jongho ablasına sarıldı.

"N'abersin küçük? Ah merhaba Seonghwa."

Hepsi beraber oturup sohbet etmeye başladılar.

"Eee sevgili yaptın mı?"

Hyejin kardeşine soruyu yöneltti.

"Kısmetim kapalı benim noona olmuyor olmuyor."

Hepsi bu söze gülmüştü. Onlar gülerken Hyejin'in gözlerini bir çift el kapattı.

Byulyi gelmişti. Hyejin ile sarıldılar.

"N'aber bebeğim?"

Dedi Hyejin'in yanağından öperken Moonbyul.

"Öyle işte heyecanlıyız biraz. Bir erkek kardeşin olduğunu söylemiştin o da bugün gelecek değil mi? Belki bizim küçüğe ayarlarız."

"NOONA-YAH!"

Seonghwa Jongho'nun sırtını sıvazlarken gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Geliyor tabii ki. Yaparız belki aralarını."

"Tamam bu konuyu kapatabilir miyiz?"

Jongho hariç hepsi kahkahalara boğuldular.



****
Sanırım bir sonraki bölüm de böyle olacak
Yani yarı texting yarı düz
Neyse seviliyorsunuz^^

group of hoes | ateezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin