36

1.1K 129 38
                                    


Wooyoung ve San

Hallasan:
Wooyoung

Bir dakika bakabilir misin?

Woobosch:
Efendim San

Hallasan:
Sana bir şey söylemem lazım

Ahh

Nasıl diyeceğimi bilemiyorum

Ama

Woobosch:
San

Lütfen düşündüğüm şey olmasın

Hallasan:
İlk olarak senden özür diliyorum bebeğim

Ve seni çok seviyorum

Woobosch:
San

Lütfen yapmamış ol

Hallasan:
Maalesef bebeğim

Yurtdışına gidiyorum

Daniel ailem ile konuşmuş

Okulumun geri kalanını orada okuyacakmışım

Woobosch:
HAYIR

HAYIR

HAYIR

SAN

Yapma

Hallasan:
Özür dilerim tekrardan

Seni seviyorum

Woobosch:
HAYIR

Gitme

Yapma bunu bana

San

SAN

Hayır

(iletildi 15:56)

...

Yeosang ve Mingi konuşmak üzere bir kafede buluşmuş ve Jongho'nun gelmesini bekliyorlardı.

"Ah Mingi ne yapacağız?"

Mingi belirli belirsiz bir şekilde kafa salladı.

"Hiçbir fikrim yok hyung."

İkili beklerken bir süre daha sessiz kaldı. Sonra ise Jongho nefes nefese bir şekilde kafeye girip yanlarına oturdu.

"Bebeğim ne oldu neden nefes nefesesin?"

Mingi yanına oturan sevgilisine sorgulayan bakışlar atarken sordu.

"Şey hyung sanırım o burada. Yolun karşısındaki bankta oturan adam o mu? Hemen hepiniz bakmayın."

Kimse Jongho'yu dinlememişti ve ikisi de aynı anda o tarafa doğru bakmıştı.

Jongho bıkkınlıkla kafasını eğdi ve şakaklarını ovdu.

"Ah bu o evet! Sakın o tarafa bakmayın. Hadi buradan gidelim."

Jongho hyunguna göz devirdi ve ayağa kalktı. Üçü birden kapıya yöneldiler.

"Hyunglar sakın şüpheli bir hareket yapmayın. Onu fark etmemiş gibi davranın. Park gibi bir yerlere gidelim."

Jongho sessiz ama hyunglarının duyabileceği bir şekilde konuştu. Mingi kafa sallamıştı ve Jongho'nun omzuna kolunu yerleştirmişti.

"Evet haklısın, kalabalık bir yerlerde durmamız daha iyi."

Yeosang diğerleri ile yürümeye başlamışken konuştu. Oradan uzaklaşmaya başladıklarında Jongho karşıdan başı eğik bir şekilde yürüyen Wooyoung'ı gördüğünde eli ile işaret etti.

"Bu Woo hyung değil mi?"

Jongho onun olduğuna emin olduğunda Mingi'nin kolundan çıktı ve koşa koşa Wooyoung'ın yanına varıp ona sarıldı.

Ayrıldığında hyungının ıslak yanaklarını ve kızarmış gözlerini gördüğünde şaşırdı.

"Hyung! Ne oldu? Neden ağlıyorsun?"

Jongho sorarken Yeosang ve Mingi de onlara yetişmişti. Wooyoung başını eğerken diğer ikisi de şaşırmıştı.

"San... Şey burada konuşmasak."

Anlayışla kafalarını salladı üçü de.

"Bize gidelim mi?"

Mingi önerisini sundu. Herkes kabul etmişti.





***
kısaydı biraz sorry
ve geçiş bölümü gibi bir şeydi

size ipuçları vereyim yeosang ve jongho çok sıkıntı çekecek

ama geçecek

group of hoes | ateezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin