Yine bir yaz akşamıydı. Arkadaşlarımla birlikte dışarıya çıkıp eğlenecektik. Elbisemi giyindim, saçlarımı yaptım ve sıra makyajımdaydı. Makyaj yapmayı hiç sevmezdim ama bugün için bir şeyler sürüştürdüm.
Bir heyecanla evden ayrılırken, unuttuğum bir şey var mı diye duraksadım. Olacak ya işte gitsem aklım evde kalacak. Geri döndüm tam da tahmin ettim gibi oğluşumun yemeğini vermeyi unutmuşum.
Atlas'a mamasını verdim ve son kez evi dolaşıp yavaşça evden ayrıldım. En yakın arkadaşım Miraç, üst üstüne mesaj atıyordu.
"Nerede kaldın bıcırık? Bıcırık nerdesin? Güneş? İyi misin?..."
Ah benim meraklı Miraç'ım... Cevap verecek zamanım yoktu. Arabaya atladığım gibi son gazla sürdüm. Yirmi dakikanın sonunda varmıştım. Arabamı park ettikten sonra Miraçların yanına gittim. Beni bekliyorlardı.
Eski erkek arkadaşım Deniz de oradaydı. Onu görünce kafam durdu. Kalakaldım öylece. Çocukluk aşkımdı bir buçuk sene öncesine kadar tabi.
Kendimi toparlayıp masaya doğru yürüdüm.
"Selam herkese!"
Miraç hemen, "Ooo bıcırık selam! Neredesin sen Deniz'in gözü yollarda kaldı." dedi gülerek.
Deniz, "Miraç, ayıp oluyor." dedi. Tanımadığım bir kız vardı. "Seni tanıyamadım yeni misin?" dedim samimi bir şekilde.
"Hayır canım, Deniz'in 4 yıllık kız arkadaşıyım. Seninle yeni tanışıyoruz ama." dedi.
Sinirlerim alt üst oldu. Nasıl 4 yıllık kız arkadaşısın. Biz ayrılalı 1.5 sene oldu. Bu demek oluyor ki aldatıldım.
Deniz hemen, "4 ay demek istedi Buse. Değil mi Buse?" dedi. "Yok canım 4 yıl işte." dedi kız.
Beynimden vurulmuşa döndüm adeta. Ben ayrılma şokunu yeni yeni atlatıyorken bir de şu aldatma çıktı. İhanet resmen.
