22. BÖLÜM

122 5 0
                                    

Ertesi gün Güneş'in cenazesi kalkacaktı. Buse de gelmişti. O da ağlıyordu. Deniz, Ada'yı Buse'nin kucağına verip Miraç'la toprak atmak için öne çıktı. Ellerinde kürekler en sevdikleri kişiye kara toprak atacaklardı.

Miraç, "Niye böyle oldu be Deniz?"

"Bilmem ki Miraç."

"Hak etmedi değil mi?"

"Asla hak etmedi."

Miraç dayanamayıp küreği bıraktı.

"Ne yapıyoruz biz? Atma toprak! Korkar o korkar! Adı bile Güneş onun. Karanlığı sevmez!"

"Miraç yapma böyle kardeşim! Üzülür Güneş. Yapma!"

Deniz, Miraç'ı sakinleştirmeye koyuldu. Gömme işini de orda olanlar halletti. Birisi geliyordu. Hemşireydi bu.

"Buyrun?"

"Merhaba. Ben size bir şey vermek için geldim."

Deniz'le Miraç birbirine bakıyordu. İkiside ne olduğunu bilmiyordu. Hemşire kağıdı uzattı. Miraç aldı açıp okumaya başladı.

"Sevgili Miraç ve Deniz. Öncelikle sizi çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Bunu lütfen Atlas'a da okuyun. Atlas annecim seni çok seviyorum. Biliyorum bana çok kızıcaksınız ama yapmak zorundaydım. Ada'nın geleceği için yapmak zorundaydım. Ada bana çok alıştı bende ona. Ama böyle devam edemez bu. O yüzden en iyi şey bu olacak. Sizleri çok seviyorum Ada'yı benim için de sevin. Hep birlikte olun. Hiç küsmeyin. Son olarak söylememe gerek yok biliyorum yaparsınız zaten Atlas'a iyi bakın. O şimdi ağlar. Yemekten kesilir. Aman izin vermeyin. Varlığım hep sizinle. Hep yanınızda olacağım ben. Sizleri çok seviyorum. Kendinize iyi bakın."

"Yaaa Deniiiz... Güneş ne yapmış böyle?"

"Her şey Ada için. Güneş sana bu yüzden aşığım. Seni son nefesime kadar seveceğim prensesim."

GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin